Ahmet Akgün´ün Konferansına Sabotaj

Ünlü Siyaset Bilimci, düşünür Ahmet Akgün´ün Üçüncü Dünya Savaşı Hazırlıkları ve Başkanlık Muamması başlıklı konferansının yapılacağı İl Kültür Müdürlüğü Salonunun sözleşmesi son günde iptal edildi.

Konferans ise Carmine Otel toplantı salonunda yoğun bir izleyici grubunun katılımı ile yapıldı. Milli Çözüm Dergisi tarafından organize edilen konferansın yapılacağı salonun arıza olduğu gerekçesiyle iptal edilmesi hem Akgün ve görevlilerle katılımcıların tepkisine neden oldu. Kırıkkale CHP il başkanı Ahmet Önal ve yönetim kurulu, Kırıkkale Anavatan partisi il başkanı İmdat Topkaya,Vatan partisi il yönetim kurulu üyeleri, Sasam araştırma merkezi Murat Bakırörgü programa katıldı.

Ahmet Akgül yaptığı konuşmasında, “Gerçeği görmemek mümkün değil. Bugün Akdeniz’de tam 78 ülkenin savaş gemileri demirlenmiş bekliyor. Dünyada zaten ülke diyebileceğiniz 78 ülke var ABD’nin 5 uçak gemisi 3’ü Akdeniz’de 2’si İsrail yakınlarında Çin Uzak doğudan getirdi. Rusya, Fransa, İngiltere geçen ay getirdi. Hıristiyanlar içinde az da olsa emperyalist bir zümre var. Amerika’nın CFR diye bir kurumu var CFR bir rapor yayınladı biz bunu kamuoyu duysun diye tercüme ettik. CFR bir rapor yayınladı. Orada açıkça bütün Kürtlere yıllardır hasretle beklediği Türkiye Suriye Irak ve İran’ı kapsayan büyük Kürdistan’ı kurma büyük Kürdistan’ı kurma planından dolayı Türkiye ve Amerika’nın kapışması muhtemeldir diyor. Irak Bölgesel Kürt yönetimi başkanı Mesut Barzani geçen gün Türkiye’ye geldi. Havaalanında bayrak polemiği yaşandı. Dışişleri bakanı ne var bunda Rusya’ya bağlı halde olduğu için Dağıstan’ın bayrağını da astık. Hani bunların kırmızı çizgileri vardı.’’şeklinde konuştu.Akgül, “Resmen devlet statüsü tanımıyorlar fakat fiilen devlet statüsünü veriyor. BunlarArap baharı diye Suriye’nin bu katliamlara, milyonlarca insanları yurtlarından edildi. Amerika bu Arap Baharı ateşini yaktı Türkiye buna benzin döktü hatırlıyor musunuz?Bunların hepsi Büyük İsrail Projesidir. Suriye’den kuşatılmışız. Akdeniz’den kuşatılmışız yetmez Akdeniz’den son kalemiz Kıbrıs şimdi parça parça elimizden çıkmak için rüşvet sunuyorlar. Bir yandan Avrupa Birliğine atıp tutuyorlar bir yandan da Avrupa Birliğine kabul edilmek aşkına Kıbrıs’ı satıyorlar bu nasıl bir mantık bu nasıl bir maraz kafadır?Kıbrıs’ın tamamının %9’undan bahsediyorlar bu da Kuzey Kıbrıs’ın %20’si yapıyor. Yetmez! Rumlara da Kuzey Kıbrıs’ta yerleşim hakkı veriyorlar bu da %25 yapar. Acaba dünya tarihinde ülke vatan toprağına peşkeş çekerken utanmayan başka bir millet var mıdır?Dış politika böyle ekonomi konusunda ise 2 şey söyleyeceğim Allah’a şükür içlerinde ağzı gevşekler var ki bazı sırları bunlardan öğreniyoruz. Mehmet Şimşek bir başbakan yardımcısı Maliye Bakanıyken Avusturya’da boş bulunmuş olmalı ki Türkiye’nin 510 ton kadar altın rezervi vardır. Bunun 470 tonu yeni kredilendirmelere mahsuben ipotek olarak İngiltere’ye emanet olarak yolladık.’’diye konuştu.“470 ton altın İngiltere’ye yollanmış arkadaşlarımla araştırdık İngiltere 1 tanesini geri vermemiş. 11-12 ton kadarının Amerika’da olduğunu biliyoruz 13 ton kadar İstanbul borsasında 9-10 ton kadar Merkez bankası rezervidir. İşte AKP iktidarının kalkındırdık, uçurduk dediğimiz Türkiye budur. 15 yıllık iktidarları döneminde bütün Çin’de yapılan inşaatlarla Türkiye’de yapılan inşaatlar aynıdır. Buraya kadar sevindirici bir durumdur. Fakat Çin’deki bu dönemdeki inşaatların %86’sı fabrika atölye yapılmıştır. Türkiye’de ise lüks konut için yapılmıştır. Yani ölü yatırım. İşte fark budur. Erbakan hocanın bir tespiti vardır. Bunlar Duyun umumiye tahsildarlarıdır. Osmanlıyı biliyorsunuz duyun umumiye batırdı. Hamd olsun cumhuriyet kuruldu da bu borçları bizden kurtardılar. Ama şimdi duyun umumiyeden beter tüm cumhuriyet tarihi boyunca 186 milyar dolar borç vardır. Sadece 14-15 yılda borcumuz devletin kefil olduğu çoğu zaman devletin ödemek zorunda olduğu özel sektörün borçları dahil şu an da 900 milyar dolar dış borcumuz vardır. 670 milyar dolar sadece devletin. Ama özel sektöre de dışarıdaki Siyonist bankalar devlet kefil olmadan borç vermiyor. İkide bir ne diyor sayın cumhurbaşkanı “efendim türkiye’yi IMF’nin güdümünden çıkardık hatta IMF’ye borç verecek noktaya taşıdık” diyor. Doğru söylüyor ama yalanın en tehlikelisi doğruya en yakın olanıdır. İşin gerçeği IMF diye bir banka yok. IMF, Amerika’daki Siyonist bankerlerin Türkiye’ye ve başka ülkelere verdiği borçları geri ödenmediği taktirde kefalet kurmuş. Sonra faiziyle geri alıyorlar. İşte Amerikan devletinin kefalet kurumuna IMF deniyor.’’ Akgül, “Bu cumhurbaşkanlığı sisteminde neler olacak? Cumhurbaşkanı devletin ve hükümetin başı olacak bu bir yani tek kişilik iktidar olacak diğerleri hikayedir. İki cumhurbaşkanının partisi ile ilişiği kesilmeyecek hem genel başkan hem parti başkanı olarak Türkiye de komünist rejimlerde dahi görülmeyen faşist rejimlerde dahi görünmeyen bir şahıs diktatörlüğü doğacaktır. Cumhurbaşkanı OHAL kararı verip bir millet meclisi kurma yetkisi verilecek, bütçeyi cumhurbaşkanı belirleyip meclisi onayına sunacak çoğunluk kendi partisinden olduğu için geçmek zorunda kalacak. Diyelim ki vicdanlı birileri itiraz etti öyle kolay yollar var ki hemen onu terfi ettirir cumhurbaşkanı yardımcısı olarak öyle olunca milletvekilliği iptal olacak sonra seni haczettim ne milletvekilliği kalacak ne bakanlığı kalacak. Cumhurbaşkanı meclisin yenilenmesinde tek başına karar alacak. Cumhurbaşkanının yürütme yetkisine ilişkin konularda da kararname oluşturmasına ilişkin karar çıkacak. Cumhurbaşkanı Anayasa mahkemesinin 15 üyesinden 12 üyesini doğrudan cumhurbaşkanı atayacak ve buna rağmen de yargı bağımsızlığı olacakmış.’’dedi. Sayıştayın dahi önemli konularda ön inceleme başlatma kararının cumhurbaşkanının iznine bağlı olacak. Geçmişte görev alan bakan başbakan yüksek bürokratlar hakkında açılmış bütün dosyaları rafa kaldırma yetkisi bulunacaktır. Millet karar verecek saygı duymalısınız dediler arkasından şimdi diyorsunuz ki hayır diyenler haindir diyorsunuz. Büyük köprüler yapılıyor o köprülerin bir yük kaldırma kapasitesi vardır. Herkes zanneder ki yük kaldırma kapasitesinin üzerinde bir yük gelirse yıkılır fakat o köprünün kaldırma ayaklarından bir tanesi cılız görünür zayıf yapılırsa oraya bir ağır yük gelirse köprünün hepsi yıkılır. Bu ülkenin bu aziz milletin bu köprünün ayakları sağcılardır, solculardır, Sünnilerdir, Alevilerdir Türkmenlerdir Kürtlerdir. Bu milletin yarısını yok sayar düşman sayar anarşist sayarsanız bu köprü yıkıldığı zaman altında ilk siz kalırsınız.’’dedi.

İbrahim Akpınar

. . . .