Çakıcı’dan tarihi bir açıklama
» - 1 Nisan 2018 17:28

Çakıcı’dan tarihi bir açıklama

Hem tarih dersi verdi
ve hem de İktidar, Devlet,
Ordu ve Millete sahip çıktı

Çakıcı son siyasi gelişmeleri yorumladı

Keskin T Tipi Cezaevinde kalmakta olan Alattin Çakıcı, öyle bir açıklamada bulundu ki, açıklamaları tarihe tam anlamıyla not düşecek türden. Çakıcı, son uluslararası siyasi gelişmeleri engin bilgisiyle yorumları, İktidar, Devlet, Ordu ve Millete sahip çıkan, aynı zamanda da tehlikeli son gelişmeler konusunda dinamik olunması gereken hatırlatmalar yaptı.

TARİHİ BİR AÇIKLAMA
“Kamuoyuna ve Aziz Türk Milletine saygılarımla arz ederim” ifadesiyle başlayan açıklamasında Çakıcı şunları söyledi: “Dünyada Ortadoğu ile ilgili Kuzey Atlantik Paktı lideri olan Birleşik Devletler Başkanı’nın gelgit akıllı Trump ve İslamın ve insanlığın düşmanı olan ekibinin almış olduğu son kararı Suriye’den askerlerini çekmek. Bu gitgel akıllı Sinoyist uşağı ekibi ile ve Nato ile birlikte aslında Fransa’yı sahaya sokmak asrımızın en geniş kapsamlı Haçlı seferinin devamıdır. Amaçları Suriye’ye yerleşecek Fransız askerlerini PKK’lı teröristleri Türk Silahlı Kuvvetlerinin üniformasını giydirip Fransız askerlerine saldırtmak. F 16’ları, Türk F 16’yarı gibi görünümünü dizayn ederek onların Türk 1 16’sı gibi gösterip Fransız askerlerinin Suriye’de yerleşeceği bölgede bomba yağdıracaklar. Türkiye sınırına girip-çıkarak İsrail veyahut Kıbrıs Rum kesimine indireceklerdir.

HEDEFLERİ TÜRKİYE’DİR
Amaçları Avrupa Birliğini ve Nato ülkeleri ile birlikte 15 Temmuz’da gerçekleştiremedikleri senaryoyu böyle bir provakasyonla düşüncelerini hayata geçirmek. Karadan da PKK’lıları harekete geçirmektir. Daha evvel de ikinci dünya harbinde Fas’ta bulunan Fransız deniz kuvvetlerine ait iki gemiyi Almanların eline geçmesin diye İngilizlerin batırdığı 1100 Fransız askerinin öldüğü ikinci dünya savaşı arşivlerinde yerini almaktadır. Bugün bizle müttefik olan Rusya Federasyonu böyle bir savaşta ülkemizi yalnız bırakacağından devletimizi yönetenler bu düşünceyi de kafalarının bir kenarına yazsınlar. Fransa’nın Suriye’ye ABD tarafından sürülmesi hedefin Türkiye olduğunun belirtisidir.

DÜNYA UNUTMADI
Rusya ve İran kendi çıkarları halklarını savaşa sokmamak, kendileri için normaldir. Bu Aziz Millet, unutmamalı ki, Türkün Türk’ten başka böyle bir senaryoda Azerbaycan, Pakistan, Afganistan, Malezya’dan başka dostu yoktur. Onlar da bir yere kadar. Tarih süreci içerisinde ruh hastası, kibirli bir millet olan Fransız ulusu için demokrasinin beşiği derler. Demokrasi temel hak ve insan özgürlükleri, din ve vicdan hürriyeti onların anayasalarında sadece kağıt üzerinde vardır. Bu sömürgeci milletin 1956-1961 arası Cezayir’de bir milyon Cezayirliyi katlettiği 60 yılı geçmemektedir. Yakın zamanda 26 yıl evvel Ruanda da petrol ve kauçuk için Ruandalıları birbirine düşürerek 950 bin derisi siyah olan Ruandalıları birbirine öldürten ruh hastası, emperyalist, kan emici Fransız ulusunun bu şerefsizliğini batılı ülkelerden dünyanın Jandarması olan Birleşik Devletler’den cılız bir ses dahi çıkmadığını dünya unutmadı.

ARVİŞLER VE BENLİK SİLİNMEZ!
Ne yazık ki, sömürgeci zihniyet için insanın kitleler halinde yok edilmesini meşru zeminlere taşıyıp kendileri için doğru bir hak olduğunu hortlamış adalet anlayışında erdemsizliği hak hukuk tanımamazlılığı, onlar için meşru bir oluşumdur. Hala dünyanın değişik kıtalarındaki mazlum milletler, bu tiranların bu zihniyetlerini bildikleri halde güçleri yeterli olmadığından bu teknolojik çağda bir esaret altında yaşamaktadırlar. Bu sömürgeci kokuşmuş kartallar, Siyonist üst akıl insanlığın ve İslamın düşmanı olan Birleşik Devletler’e Aziz Milletimiz, Şanlı Ordumuzun Fırat Kalkanı Afrin Operasyonlarında Türklerin herhangi bir Arap devletine benzemediğini, kendileri ve dünya şahit oldular. Bu şokun neticesinde büyük şeytan yeni kartı Fransızları sahaya sokmak. Çanakkale’yi Fransızlar herhalde unuttu. Urfa’da, Maraş’ta, Antep’te, Türk’ten yediği tokat bilinç altının derinliklerinde ve Fransız devlet arşivinde. Unutmak isteler bile insan ne arşivdekileri ne de benliğinin bilinç altındakileri silemez.

UNUTMUŞ ZAVALLI…!
Adana ve Çukurova havalisinde Fransız üniformaları giydirilerek lejyoner katil Ermeniler Kilikya bölgesinde bir devlet kurmak istediler. Kahraman Adanalılar ve Çukurovalılar Fransız ve Ermenileri paramparça ederek Suriye’de soluğu zor aldılar. Çukurovalılar iyi bilir o dönemin ismi kaç kaç dönemi idi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilk kurulduğu yıllardaki gibi ve ikinci dünya harbindeki ekonomisi, teknolojisi, yaşam standartları ile bugünkü Türkiye’yi karıştırıyorlar. Eskiden Ermenileri köpek gibi kullanan Fransızlar kendi ülkeleri ve Avrupa’da Almanlarla birlikte PKK ve tüm Türk düşmanı unsurların hamiliğini yaptığı bilinmektedir. Makron denen erkek midir, erkeksi görünümlü pantolon giyen bu ruh hastası neyin peşinde? Ataları gibi Çanakkale’de denize Adana ve çevresinde Antep, Maraş, Urfa’da atalarının toprak altında yattığını unutmuş mu zavallı?

KURTULUŞ SAVAŞI MÜCADELESİ
Aziz Milletimizin bölücü olmayan her unsuru devletimizin yanında kenetlenmesi, etnik göz ayrımı, mezhep farklılığı gözetmeden kenetlenmeleri, milletin ve yüceler yücesi Rabbimin katında doğru bir karardır. Mevcut siyasi iktidarın başındakini seversiniz sevmezsiniz. Hiç kimse sevmek zorunda değil. Onu sevmeseniz bile vatanınızı da mı sevmiyorsunuz? Devletini, Vatanını seven herkes bu zorlu süreçte mevcut hükümetin yanında olmalı. Başka vatan olmadığı için unutmayın, Nato’nun, Birleşik Devletlerin son kurduğu oyun birinci dünya harbinde Çarlık Rusya’nın Fransız ve İngilizlerin kurduğu oyunun aynısıdır. Osmanlı’nın küllerinden oluşan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk’ün son vatanı İslam’ın son kalesidir. Bu senaryo gerçekleşirse işte bu Kurtuluş Savaşı mücadelesidir.

MİLLETİMİZ HER ŞEYİ BİLİYOR
Sayın Cumhurbaşkanı’nın çevresindekiler hükümetin en üst düzey yetkilileri ve bürokratlar daha duyarlı ve akıl süzgecinden geçirdikleri düşünceleri bir havuzda toplayıp konuşması gereken kim ise dünyaya mesajlarını üç beş kişi vermesi devletimiz açısından en uygun olanıdır. Her önüne gelen konuşuyor. İktidar ve muhalefet kanadından iktidarda konuşulacak, muhalefette. İç politikayı gündeme getirmemek kaydı ile bu süreçte aynı ağız konuşmalılar. Seçim startı başladığı zaman herkes herkes için doğru olanları konuşabilir. Aziz Milletimiz her şeyi biliyor. Kimin doğru, kimin yanlış yaptığını bu 16 yıllık süreçte.

DALGIN VE YORGUNLAR
Son günlerde bakıyorum Sayın Cumhurbaşkanımız, üst beyinde dört farklı dünyada dolaşır gibi bir yorgunluk içerisinde. Normaldir. Bir yorgun savaşçının halini vücut diline yansıtmış. Merak etmesin Allah’ın öyle kulları var ki, ellerini açar yetmiş günde devri alem gibi dünyayı dolaşıyormuş gibi halinden kurtulur. Aynı psikolojik yapıda olan Binali Yıldırım, o Trabzonlu Süleyman’ın kişiliği değişmez. Değişmediğinden bu vücut dili devam eder. Sayın Cumhurbaşkanı Danışmanı İbrahim Kalın’da dalgın. Kalbi devlete sahip çıkıyorsa Allah’ım haklı duaları geriye çevirmez. Rabbim Devletimizin yar ve yardımcısı olsun. Aziz Milletimizi korusun. Şanlı Ordumuzu muzaffer etsin. Polis Teşkilatımızı da yüceltsin. Aziz Türk Milletine ve kamuoyuna saygılarımla arz ederim.”

YÜCE RABBİM KORUSUN
Çakıcı, açıklamasının sonunda bir de not paylaşarak şunları söyledi: “NOT: Teslimiyetim Allah’a, sadakatim kişilere asla değil. Devletine, Aziz Türk Milletine, kim saygılı ise Alattin Çakıcı ona saygılıdır. Rabbim kalbi Allah’a kulluk yapan Müslümanları korusun ve yüceltsin. Doğru yol tektir. Rabbime giden yolun ismi İslam’dır. İslam’a zarar veren her türlü İslami terör örgütleri Türk’ün ve İslam’ın düşmanıdır. Siyonist ve Haçlı ruhu taşıyan, İslam’a dini ne olursa olsun geri kalmış, ekonomisi bitmiş, asırlarca sömürülen köle gibi kullanılan ikinci dünya harbinden sonra özgürlüğüne kavuşmuş, derisi siyah-beyaz olan toplumların bu haçlı zihniyet onların insanlığın İslam’ın düşmanıdır. Selam olsun kalbi Allah’a kulluk edenlere. Ve derisi siyah ve beyaz olan mazlum milletlere. Bu dünyada büyük şeytan (ABD ve ortakları)’nın bir hesabı varsa hiç kimse unutmasın, Allah’ın da bir hesabı vardır. Davalarında haklı olanların, ezilenlerin, sömürülenlerin hür dünyada esaret altında yaşayan Birleşmiş Milletler de sözde özgür olan özünde sömürülen esaret altında yaşayan tüm mazlum milletlerin Rabbim yar ve yardımcısı olsun. Ülkemizi ve coğrafyamızı büyük şeytanın ve yamaklarının şerrinden korusun. Aziz Milletimize saygılarımla arz ederim.”

Kırıkkale24

Çakıcı’dan tarihi bir açıklama

Çakıcı’dan tarihi bir açıklama
Haber Tarihi: 1 Nisan 2018 17:28
Haber Adresi: https://www.kirikkale24.com/cakicidan-tarihi-bir-aciklama/

Çakıcı’dan tarihi bir açıklama

Hem tarih dersi verdi
ve hem de İktidar, Devlet,
Ordu ve Millete sahip çıktı

Çakıcı son siyasi gelişmeleri yorumladı

Keskin T Tipi Cezaevinde kalmakta olan Alattin Çakıcı, öyle bir açıklamada bulundu ki, açıklamaları tarihe tam anlamıyla not düşecek türden. Çakıcı, son uluslararası siyasi gelişmeleri engin bilgisiyle yorumları, İktidar, Devlet, Ordu ve Millete sahip çıkan, aynı zamanda da tehlikeli son gelişmeler konusunda dinamik olunması gereken hatırlatmalar yaptı.

TARİHİ BİR AÇIKLAMA
“Kamuoyuna ve Aziz Türk Milletine saygılarımla arz ederim” ifadesiyle başlayan açıklamasında Çakıcı şunları söyledi: “Dünyada Ortadoğu ile ilgili Kuzey Atlantik Paktı lideri olan Birleşik Devletler Başkanı’nın gelgit akıllı Trump ve İslamın ve insanlığın düşmanı olan ekibinin almış olduğu son kararı Suriye’den askerlerini çekmek. Bu gitgel akıllı Sinoyist uşağı ekibi ile ve Nato ile birlikte aslında Fransa’yı sahaya sokmak asrımızın en geniş kapsamlı Haçlı seferinin devamıdır. Amaçları Suriye’ye yerleşecek Fransız askerlerini PKK’lı teröristleri Türk Silahlı Kuvvetlerinin üniformasını giydirip Fransız askerlerine saldırtmak. F 16’ları, Türk F 16’yarı gibi görünümünü dizayn ederek onların Türk 1 16’sı gibi gösterip Fransız askerlerinin Suriye’de yerleşeceği bölgede bomba yağdıracaklar. Türkiye sınırına girip-çıkarak İsrail veyahut Kıbrıs Rum kesimine indireceklerdir.

HEDEFLERİ TÜRKİYE’DİR
Amaçları Avrupa Birliğini ve Nato ülkeleri ile birlikte 15 Temmuz’da gerçekleştiremedikleri senaryoyu böyle bir provakasyonla düşüncelerini hayata geçirmek. Karadan da PKK’lıları harekete geçirmektir. Daha evvel de ikinci dünya harbinde Fas’ta bulunan Fransız deniz kuvvetlerine ait iki gemiyi Almanların eline geçmesin diye İngilizlerin batırdığı 1100 Fransız askerinin öldüğü ikinci dünya savaşı arşivlerinde yerini almaktadır. Bugün bizle müttefik olan Rusya Federasyonu böyle bir savaşta ülkemizi yalnız bırakacağından devletimizi yönetenler bu düşünceyi de kafalarının bir kenarına yazsınlar. Fransa’nın Suriye’ye ABD tarafından sürülmesi hedefin Türkiye olduğunun belirtisidir.

DÜNYA UNUTMADI
Rusya ve İran kendi çıkarları halklarını savaşa sokmamak, kendileri için normaldir. Bu Aziz Millet, unutmamalı ki, Türkün Türk’ten başka böyle bir senaryoda Azerbaycan, Pakistan, Afganistan, Malezya’dan başka dostu yoktur. Onlar da bir yere kadar. Tarih süreci içerisinde ruh hastası, kibirli bir millet olan Fransız ulusu için demokrasinin beşiği derler. Demokrasi temel hak ve insan özgürlükleri, din ve vicdan hürriyeti onların anayasalarında sadece kağıt üzerinde vardır. Bu sömürgeci milletin 1956-1961 arası Cezayir’de bir milyon Cezayirliyi katlettiği 60 yılı geçmemektedir. Yakın zamanda 26 yıl evvel Ruanda da petrol ve kauçuk için Ruandalıları birbirine düşürerek 950 bin derisi siyah olan Ruandalıları birbirine öldürten ruh hastası, emperyalist, kan emici Fransız ulusunun bu şerefsizliğini batılı ülkelerden dünyanın Jandarması olan Birleşik Devletler’den cılız bir ses dahi çıkmadığını dünya unutmadı.

ARVİŞLER VE BENLİK SİLİNMEZ!
Ne yazık ki, sömürgeci zihniyet için insanın kitleler halinde yok edilmesini meşru zeminlere taşıyıp kendileri için doğru bir hak olduğunu hortlamış adalet anlayışında erdemsizliği hak hukuk tanımamazlılığı, onlar için meşru bir oluşumdur. Hala dünyanın değişik kıtalarındaki mazlum milletler, bu tiranların bu zihniyetlerini bildikleri halde güçleri yeterli olmadığından bu teknolojik çağda bir esaret altında yaşamaktadırlar. Bu sömürgeci kokuşmuş kartallar, Siyonist üst akıl insanlığın ve İslamın düşmanı olan Birleşik Devletler’e Aziz Milletimiz, Şanlı Ordumuzun Fırat Kalkanı Afrin Operasyonlarında Türklerin herhangi bir Arap devletine benzemediğini, kendileri ve dünya şahit oldular. Bu şokun neticesinde büyük şeytan yeni kartı Fransızları sahaya sokmak. Çanakkale’yi Fransızlar herhalde unuttu. Urfa’da, Maraş’ta, Antep’te, Türk’ten yediği tokat bilinç altının derinliklerinde ve Fransız devlet arşivinde. Unutmak isteler bile insan ne arşivdekileri ne de benliğinin bilinç altındakileri silemez.

UNUTMUŞ ZAVALLI…!
Adana ve Çukurova havalisinde Fransız üniformaları giydirilerek lejyoner katil Ermeniler Kilikya bölgesinde bir devlet kurmak istediler. Kahraman Adanalılar ve Çukurovalılar Fransız ve Ermenileri paramparça ederek Suriye’de soluğu zor aldılar. Çukurovalılar iyi bilir o dönemin ismi kaç kaç dönemi idi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilk kurulduğu yıllardaki gibi ve ikinci dünya harbindeki ekonomisi, teknolojisi, yaşam standartları ile bugünkü Türkiye’yi karıştırıyorlar. Eskiden Ermenileri köpek gibi kullanan Fransızlar kendi ülkeleri ve Avrupa’da Almanlarla birlikte PKK ve tüm Türk düşmanı unsurların hamiliğini yaptığı bilinmektedir. Makron denen erkek midir, erkeksi görünümlü pantolon giyen bu ruh hastası neyin peşinde? Ataları gibi Çanakkale’de denize Adana ve çevresinde Antep, Maraş, Urfa’da atalarının toprak altında yattığını unutmuş mu zavallı?

KURTULUŞ SAVAŞI MÜCADELESİ
Aziz Milletimizin bölücü olmayan her unsuru devletimizin yanında kenetlenmesi, etnik göz ayrımı, mezhep farklılığı gözetmeden kenetlenmeleri, milletin ve yüceler yücesi Rabbimin katında doğru bir karardır. Mevcut siyasi iktidarın başındakini seversiniz sevmezsiniz. Hiç kimse sevmek zorunda değil. Onu sevmeseniz bile vatanınızı da mı sevmiyorsunuz? Devletini, Vatanını seven herkes bu zorlu süreçte mevcut hükümetin yanında olmalı. Başka vatan olmadığı için unutmayın, Nato’nun, Birleşik Devletlerin son kurduğu oyun birinci dünya harbinde Çarlık Rusya’nın Fransız ve İngilizlerin kurduğu oyunun aynısıdır. Osmanlı’nın küllerinden oluşan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk’ün son vatanı İslam’ın son kalesidir. Bu senaryo gerçekleşirse işte bu Kurtuluş Savaşı mücadelesidir.

MİLLETİMİZ HER ŞEYİ BİLİYOR
Sayın Cumhurbaşkanı’nın çevresindekiler hükümetin en üst düzey yetkilileri ve bürokratlar daha duyarlı ve akıl süzgecinden geçirdikleri düşünceleri bir havuzda toplayıp konuşması gereken kim ise dünyaya mesajlarını üç beş kişi vermesi devletimiz açısından en uygun olanıdır. Her önüne gelen konuşuyor. İktidar ve muhalefet kanadından iktidarda konuşulacak, muhalefette. İç politikayı gündeme getirmemek kaydı ile bu süreçte aynı ağız konuşmalılar. Seçim startı başladığı zaman herkes herkes için doğru olanları konuşabilir. Aziz Milletimiz her şeyi biliyor. Kimin doğru, kimin yanlış yaptığını bu 16 yıllık süreçte.

DALGIN VE YORGUNLAR
Son günlerde bakıyorum Sayın Cumhurbaşkanımız, üst beyinde dört farklı dünyada dolaşır gibi bir yorgunluk içerisinde. Normaldir. Bir yorgun savaşçının halini vücut diline yansıtmış. Merak etmesin Allah’ın öyle kulları var ki, ellerini açar yetmiş günde devri alem gibi dünyayı dolaşıyormuş gibi halinden kurtulur. Aynı psikolojik yapıda olan Binali Yıldırım, o Trabzonlu Süleyman’ın kişiliği değişmez. Değişmediğinden bu vücut dili devam eder. Sayın Cumhurbaşkanı Danışmanı İbrahim Kalın’da dalgın. Kalbi devlete sahip çıkıyorsa Allah’ım haklı duaları geriye çevirmez. Rabbim Devletimizin yar ve yardımcısı olsun. Aziz Milletimizi korusun. Şanlı Ordumuzu muzaffer etsin. Polis Teşkilatımızı da yüceltsin. Aziz Türk Milletine ve kamuoyuna saygılarımla arz ederim.”

YÜCE RABBİM KORUSUN
Çakıcı, açıklamasının sonunda bir de not paylaşarak şunları söyledi: “NOT: Teslimiyetim Allah’a, sadakatim kişilere asla değil. Devletine, Aziz Türk Milletine, kim saygılı ise Alattin Çakıcı ona saygılıdır. Rabbim kalbi Allah’a kulluk yapan Müslümanları korusun ve yüceltsin. Doğru yol tektir. Rabbime giden yolun ismi İslam’dır. İslam’a zarar veren her türlü İslami terör örgütleri Türk’ün ve İslam’ın düşmanıdır. Siyonist ve Haçlı ruhu taşıyan, İslam’a dini ne olursa olsun geri kalmış, ekonomisi bitmiş, asırlarca sömürülen köle gibi kullanılan ikinci dünya harbinden sonra özgürlüğüne kavuşmuş, derisi siyah-beyaz olan toplumların bu haçlı zihniyet onların insanlığın İslam’ın düşmanıdır. Selam olsun kalbi Allah’a kulluk edenlere. Ve derisi siyah ve beyaz olan mazlum milletlere. Bu dünyada büyük şeytan (ABD ve ortakları)’nın bir hesabı varsa hiç kimse unutmasın, Allah’ın da bir hesabı vardır. Davalarında haklı olanların, ezilenlerin, sömürülenlerin hür dünyada esaret altında yaşayan Birleşmiş Milletler de sözde özgür olan özünde sömürülen esaret altında yaşayan tüm mazlum milletlerin Rabbim yar ve yardımcısı olsun. Ülkemizi ve coğrafyamızı büyük şeytanın ve yamaklarının şerrinden korusun. Aziz Milletimize saygılarımla arz ederim.”

Daha Fazla Haber