Çocuklarınıza İyi Davranın
» - 20 Ocak 2017 14:56

Çocuğunuzu Sadece Karne Notlarıyla Değerlendirmeyin
Okulların yarıyıl tatiline girmesiyle karne notları bazı öğrenci ve veliler için mutluluk ve gurur kaynağı anlamı taşırken, bazıları için ise değersizlik ve mutsuzluk anlamı taşıyor. Kırıkkale Üniversitesi Danışma Rehberlik Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mehmet Kandemir bu süreçte ailelere önemli uyarılarda bulundu.Anne ve babaların çocuğun karne notlarına göre farklı duygular içinde olduğunu belirten Doç. Dr. Mehmet Kandemir, “Öğrenci bunların farkında olduğu için, karne gününü sıradan bir gün yerine, sıradışı bir gün olarak yaşamaktadır. Karne günü, pozitif ya da negatif anlamda pek çok düşünce ve duygunun yoğun bir şekilde yaşandığı bir güne dönüşmektedir. Bazı çocuklar ulaştıkları notlarla, kendisine, ailesine hatta öğretmenine başarı ya da başarısızlık kimliği yüklendiğini çok iyi bilmektedir. Çocuklar bu yük ve stres kaynaklarıyla başa çıkamayabilirler” dedi.Ailelerin farkında olmadan, karne ve notlarla ilgili fazlasıyla olumlu ya da olumsuz uyarıcıyı çocuğuna verdiğini ifade eden Doç. Dr. Kandemir, “Sonuç ve performans beklentisini çok yoğun hisseden öğrenci daha fazla sınav kaygısı yaşamakta ve başarısızlık karşısında beklentilere karşılık veremediği için değersizlik duygusunu yoğun yaşamaktadır. Bu yüzden karne ve alınan nottan çok öğrencinin öğrendiklerini, gösterdiği çabayı ön plana çıkarmak gerekmektedir. Bu durum öğrenciyi olumsuz duygulardan kurtarmaya yardımcı olur. Karne sonuçlarını dikkate alarak, çocukları başkalarıyla kıyaslamak doğru değildir. Kişi kıyaslandığında, kıyaslandığı kişiye göre başarılı olursa, bundan mutluluk duyar fakat kıyaslandığı kişiye göre başarısız olursa, değersizlik duygusunu yaşar” dedi.Başarılı olan çocuğu ödüllendirirken aşırıya kaçılmaması gerektiğini belirten Doç. Dr. Kandemir, “Bu davranış doğru değildir. Okul yaşamındaki bir çocuğun akademik zorluklarla başa çıkması zaten onun kişisel sorumluluğudur. Fakat öğrencilerin başarısı, güçlü ve çok sayıda ödüllere bağlandığında, çocuklar ya da öğrenciler ödüle ulaşmak için çaba gösterirler. Bu durum öğrencilerin sorumluluk alma ve içsel disiplin özelliğini zayıflatabilir” diyerek aileleri uyardı.Başarı ya da başarısızlık durumlarında çocukları dinlemenin ve anlamaya çalışmanın önemine değinen Doç. Dr. Mehmet Kandemir, “Çocuklara, eleştiri yapmadan başarı ya da başarısızlık nedenlerini konuşma fırsatını vermek, onu rahatlatır. Çocuğun böyle bir aile iklimine sahip olması, karne ile gelen travmanın etkisini azaltacaktır. Her ne olursa olsun çocuğu kabul etmek ve asla karne notuyla çocuğun kişiliğini, zekasını eşleştirmemek gerekmektedir. Çocuk ya da öğrencilerin karneleri telafi edilebilir fakat kişiliğinde ya da duygusal gelişiminde oluşabilecek sorunlar kolay telafi edilemeyebilir. Çocukların yarıyıl tatilini karne notlarıyla ilişkilendirmeden geçirmeleri, gerek aile içinde gerekse diğer sosyal çevrede pozitif ve etkili zaman geçirmeleri çocukların eğitim hayatı için önemlidir. Çocukların kendilerini değerli ve mutlu hissedecekleri ortamlar oluşturarak, bir sonraki eğitim ve öğretim ortamına hazırlanması gerekmektedir. Unutmayalım ki, ancak kendini değerli hisseden, öğrenciler okulda başarılı ve mutlu olurlar” dedi.

İbrahim Akpınar

Kırıkkale24

Çocuklarınıza İyi Davranın

Çocuklarınıza İyi Davranın
Haber Tarihi: 20 Ocak 2017 14:56
Haber Adresi: https://www.kirikkale24.com/cocuklariniza-iyi-davranin/

Çocuğunuzu Sadece Karne Notlarıyla Değerlendirmeyin
Okulların yarıyıl tatiline girmesiyle karne notları bazı öğrenci ve veliler için mutluluk ve gurur kaynağı anlamı taşırken, bazıları için ise değersizlik ve mutsuzluk anlamı taşıyor. Kırıkkale Üniversitesi Danışma Rehberlik Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mehmet Kandemir bu süreçte ailelere önemli uyarılarda bulundu.Anne ve babaların çocuğun karne notlarına göre farklı duygular içinde olduğunu belirten Doç. Dr. Mehmet Kandemir, “Öğrenci bunların farkında olduğu için, karne gününü sıradan bir gün yerine, sıradışı bir gün olarak yaşamaktadır. Karne günü, pozitif ya da negatif anlamda pek çok düşünce ve duygunun yoğun bir şekilde yaşandığı bir güne dönüşmektedir. Bazı çocuklar ulaştıkları notlarla, kendisine, ailesine hatta öğretmenine başarı ya da başarısızlık kimliği yüklendiğini çok iyi bilmektedir. Çocuklar bu yük ve stres kaynaklarıyla başa çıkamayabilirler” dedi.Ailelerin farkında olmadan, karne ve notlarla ilgili fazlasıyla olumlu ya da olumsuz uyarıcıyı çocuğuna verdiğini ifade eden Doç. Dr. Kandemir, “Sonuç ve performans beklentisini çok yoğun hisseden öğrenci daha fazla sınav kaygısı yaşamakta ve başarısızlık karşısında beklentilere karşılık veremediği için değersizlik duygusunu yoğun yaşamaktadır. Bu yüzden karne ve alınan nottan çok öğrencinin öğrendiklerini, gösterdiği çabayı ön plana çıkarmak gerekmektedir. Bu durum öğrenciyi olumsuz duygulardan kurtarmaya yardımcı olur. Karne sonuçlarını dikkate alarak, çocukları başkalarıyla kıyaslamak doğru değildir. Kişi kıyaslandığında, kıyaslandığı kişiye göre başarılı olursa, bundan mutluluk duyar fakat kıyaslandığı kişiye göre başarısız olursa, değersizlik duygusunu yaşar” dedi.Başarılı olan çocuğu ödüllendirirken aşırıya kaçılmaması gerektiğini belirten Doç. Dr. Kandemir, “Bu davranış doğru değildir. Okul yaşamındaki bir çocuğun akademik zorluklarla başa çıkması zaten onun kişisel sorumluluğudur. Fakat öğrencilerin başarısı, güçlü ve çok sayıda ödüllere bağlandığında, çocuklar ya da öğrenciler ödüle ulaşmak için çaba gösterirler. Bu durum öğrencilerin sorumluluk alma ve içsel disiplin özelliğini zayıflatabilir” diyerek aileleri uyardı.Başarı ya da başarısızlık durumlarında çocukları dinlemenin ve anlamaya çalışmanın önemine değinen Doç. Dr. Mehmet Kandemir, “Çocuklara, eleştiri yapmadan başarı ya da başarısızlık nedenlerini konuşma fırsatını vermek, onu rahatlatır. Çocuğun böyle bir aile iklimine sahip olması, karne ile gelen travmanın etkisini azaltacaktır. Her ne olursa olsun çocuğu kabul etmek ve asla karne notuyla çocuğun kişiliğini, zekasını eşleştirmemek gerekmektedir. Çocuk ya da öğrencilerin karneleri telafi edilebilir fakat kişiliğinde ya da duygusal gelişiminde oluşabilecek sorunlar kolay telafi edilemeyebilir. Çocukların yarıyıl tatilini karne notlarıyla ilişkilendirmeden geçirmeleri, gerek aile içinde gerekse diğer sosyal çevrede pozitif ve etkili zaman geçirmeleri çocukların eğitim hayatı için önemlidir. Çocukların kendilerini değerli ve mutlu hissedecekleri ortamlar oluşturarak, bir sonraki eğitim ve öğretim ortamına hazırlanması gerekmektedir. Unutmayalım ki, ancak kendini değerli hisseden, öğrenciler okulda başarılı ve mutlu olurlar” dedi.

İbrahim Akpınar

Daha Fazla Haber