Hicri yılbaşı ile ilgili açıklamalarda bulunan Kırıkkale Müftüsü Åžahin Yıldırım, Ä°slam dininin hicret vesilesiyle gaye ve hedeflerine ulaÅŸtığını belirtti.Muharrem ayının ilk gününe girilmesiyle hicri takvime göre 1439 senesi baÅŸladı. Hicri yılbaşının tüm Ä°slam alemi için hayırlı olmasını dileyen Kırıkkale Müftüsü Åžahin Yıldırım, Hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem ayının Ä°slam tarihinde önemli bir yeri vardır. 2017 yılı itibariyle Muharrem ayının baÅŸlangıcık ve 20 Ekim Cuma günü son bulacaktır. Muharrem ayının 10. günü idrak edilen aÅŸure günü ise 30 Eylül Cumartesi gününe denk gelmektedir. BilindiÄŸi üzere Muharrem ayı hicri takvimin başıdır. Sevgili Peygamberimizin (s.a.v) Mekke’den Medine’ye hicretini esas alan hicri takvim, Hz. Ömer (r.a) zamanında kabul edilmiÅŸtir. Hicret, Ä°slam tarihinde ve Peygamberimizin hayatında en önemli olaylardan biridir. Çünkü bu olay Ä°slami tebliÄŸde bir dönüm noktası, baskı altındaki Müslümanların kurtuluÅŸu ve diriliÅŸidir. Ä°slam toplumunun var oluÅŸuna, yurt edinmesine ve güçlü bir medeniyet kurmasına açılan bir kapı olmuÅŸtur. Kısacası Ä°slam hicretle gaye ve hedeflerine ulaÅŸmıştır dedi.
Muharrem ayı içerisinde geçmiÅŸte yaÅŸanan üzücü olaylardan ders çıkarılmasının ve Müslümanların arasındaki kardeÅŸliÄŸi, birlik ve beraberliÄŸi bozmak isteyenlere fırsat verilmemesinin gerekli olduÄŸunun altını çizen Müftü Yıldırım, Hicretten 61 yıl sonra Muharrem ayının onunda, bir aÅŸure gününde Sevgili Peygamberimizin (s.a.v) muazzez torunu Hz. Hüseyin’in ve çoÄŸu Ehl-i Beyt mensubu 70’ten fazla masum insanın dünyevi ihtiraslar uÄŸruna Kerbela’da zalimce ve hunharca ÅŸehit edilmesi bütün Müslümanların nezdinde büyük bir üzüntüye sebep olmuÅŸtur. Åžehit edilen Hz. Hüseyin ve Ehli Beyt mensuplarının, bu haksızlıklar ve zulümler karşısındaki akidevi duruÅŸları ve hakkı üstün tutma uÄŸruna vermiÅŸ oldukları Nebevi mücadeleleri bütün müminlerin gönüllerinde taht kurmuÅŸtur; onlara bu zulmü reva görenler ise Müslümanların ve tüm insanlığın ortak vicdanında mahküm olmuÅŸtur. Müslümanların farklı inanç ve kültüre sahip olması, aralarında ayrılık ve gayrılığa sebep olmamalıdır. Bizlere düşen en önemli görev, her türlü fitneye karşı çıkarak milletimizin, vatanımızın ve Müslümanların vahdetini ve kardeÅŸliÄŸini savunmaktır. Bugün yapmamız gereken Hz. Hüseyin’i anlamak ve onun bizlere bıraktığı hakkın ve adaletin etrafında toplanmaktır diye konuÅŸtu.
Kırıkkale24 Haber Sitesi
Hicri yılbaşı ile ilgili açıklamalarda bulunan Kırıkkale Müftüsü Åžahin Yıldırım, Ä°slam dininin hicret vesilesiyle gaye ve hedeflerine ulaÅŸtığını belirtti.Muharrem ayının ilk gününe girilmesiyle hicri takvime göre 1439 senesi baÅŸladı. Hicri yılbaşının tüm Ä°slam alemi için hayırlı olmasını dileyen Kırıkkale Müftüsü Åžahin Yıldırım, Hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem ayının Ä°slam tarihinde önemli bir yeri vardır. 2017 yılı itibariyle Muharrem ayının baÅŸlangıcık ve 20 Ekim Cuma günü son bulacaktır. Muharrem ayının 10. günü idrak edilen aÅŸure günü ise 30 Eylül Cumartesi gününe denk gelmektedir. BilindiÄŸi üzere Muharrem ayı hicri takvimin başıdır. Sevgili Peygamberimizin (s.a.v) Mekke’den Medine’ye hicretini esas alan hicri takvim, Hz. Ömer (r.a) zamanında kabul edilmiÅŸtir. Hicret, Ä°slam tarihinde ve Peygamberimizin hayatında en önemli olaylardan biridir. Çünkü bu olay Ä°slami tebliÄŸde bir dönüm noktası, baskı altındaki Müslümanların kurtuluÅŸu ve diriliÅŸidir. Ä°slam toplumunun var oluÅŸuna, yurt edinmesine ve güçlü bir medeniyet kurmasına açılan bir kapı olmuÅŸtur. Kısacası Ä°slam hicretle gaye ve hedeflerine ulaÅŸmıştır dedi.
Muharrem ayı içerisinde geçmiÅŸte yaÅŸanan üzücü olaylardan ders çıkarılmasının ve Müslümanların arasındaki kardeÅŸliÄŸi, birlik ve beraberliÄŸi bozmak isteyenlere fırsat verilmemesinin gerekli olduÄŸunun altını çizen Müftü Yıldırım, Hicretten 61 yıl sonra Muharrem ayının onunda, bir aÅŸure gününde Sevgili Peygamberimizin (s.a.v) muazzez torunu Hz. Hüseyin’in ve çoÄŸu Ehl-i Beyt mensubu 70’ten fazla masum insanın dünyevi ihtiraslar uÄŸruna Kerbela’da zalimce ve hunharca ÅŸehit edilmesi bütün Müslümanların nezdinde büyük bir üzüntüye sebep olmuÅŸtur. Åžehit edilen Hz. Hüseyin ve Ehli Beyt mensuplarının, bu haksızlıklar ve zulümler karşısındaki akidevi duruÅŸları ve hakkı üstün tutma uÄŸruna vermiÅŸ oldukları Nebevi mücadeleleri bütün müminlerin gönüllerinde taht kurmuÅŸtur; onlara bu zulmü reva görenler ise Müslümanların ve tüm insanlığın ortak vicdanında mahküm olmuÅŸtur. Müslümanların farklı inanç ve kültüre sahip olması, aralarında ayrılık ve gayrılığa sebep olmamalıdır. Bizlere düşen en önemli görev, her türlü fitneye karşı çıkarak milletimizin, vatanımızın ve Müslümanların vahdetini ve kardeÅŸliÄŸini savunmaktır. Bugün yapmamız gereken Hz. Hüseyin’i anlamak ve onun bizlere bıraktığı hakkın ve adaletin etrafında toplanmaktır diye konuÅŸtu.
Kırıkkale24 Haber Sitesi