İstinaf Mahkemesi Kararı Bozdu
» - 28 Ekim 2016 16:06

Kırıkkale 2.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükmü kaldırdı ve yeni hüküm kurdu.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin ilk duruşması, 2. Ceza Dairesi Başkanlığı duruşma salonunda yapıldı.

Duruşmada, 2. Ceza Dairesi heyeti ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adına avukat İçim Sayın ve sanık avukatı Yeşim Oktar Varlı da hazır bulundu.

Yozgat E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan sanık S.T. (46) SEGBİS yöntemi ile alınan savunmasında, aşçı olarak çalıştığını, 2 çocuk babası olduğunu söyledi.

Sanığa, ilk derece mahkemesinin verdiği hüküm ile mahkemede incelenen otopsi raporu ve diğer raporlar hatırlatıldı. Sanığın 18 yaşından küçük kızı B.T’yi kasten öldürmek suçundan Kırıkkale 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı belirtildi.

Sanık S.T. duruşmada, “Kızımın iyi bir aile ortamında yaşaması, toplumda iyi bir fert olarak yer alması için elimden gelen çabayı sarf ettim. Ona dışarıdan gelecek her türlü kötülükleri engellemek için çabaladım ancak Allah beni böyle bir imtihana tabi tuttu. Dışarıda bir kızım ve eşim var, onların geçiminin de dikkate alınmasını istiyorum.” şeklinde konuştu.

Sanık avukatı Yeşim Oktar Varlı söz alarak, ilk derece mahkemesinde yeterli savunmayı yapamadıklarını öne sürdü. Varlı, yerel mahkemeye sanık lehine bütün delilleri sunduklarını, maktulün ölüm sebebinin de bıçaklama mı yoksa suda boğulma mı olduğunun kesin şekilde belirlenemediğini kaydetti. Sanık avukatı Varlı, sanığın ve eşinin, çocukları lise çağına gelince daha iyi eğitim için kırsaldan Kırıkkale merkeze taşındıklarını, sanığın eşinin de sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etti.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adına duruşmaya katılan avukat İçim Sayın ise meşru müdafaadan söz edilemeyeceğini, sanığın maktulü önce bıçakladığını sonra da suda boğduğunu, maktulün yaşının küçük olması nedeniyle haksız tahrik de bulunmadığını, bu nedenle istinaf talebinin reddini istediklerini belirtti.

“Maktul 4 kez ailesinden izinsiz şehir dışına kaçmış”

Tekrar söz isteyen sanık S.T, yerel mahkemede ağlamaktan doğru şekilde ifade veremediğini iddia etti. S.T, Tartışma sırasında yere düşen kızının yüzünü yıkamak için kovayla su getirdiğini, olay sırasında kendinden geçtiğini, kızını boğmak için suyu getirmediğini, çocuklarını çok seven bir baba olduğunu söyledi.

Daha sonra esas hakkındaki savunması sorulan sanık avukatı Varlı, maktulün, cinayetten bir süre önce, küçük yaşta olmasına rağmen E. isminde bir genç ile evlenmek istediğini ancak E’nin ailesinin bu evliliği istemediğini, maktulün defalarca bu kişi için evden kaçtığını, 4 kez il dışına çıktığını, anne ve babasını da yazdığı bir mektupla tehdit ettiğini anlattı. Avukat Varlı, olay bu aşamadayken sanık ile eşinin karakola başvurduğunu, sosyal hizmetler kurumundan da yardım talep ettiğini belirtti.

Sanık avukatı Varlı, E. isimli kişi ile B.T’nin 2 kez nişan yaptığını, nişanın bozulduğunu ve takıların sanık tarafından harcandığı gibi bir iftiranın sanığa atıldığını belirterek, B.T’nin “Kendime zarar verip babam yaptı diye şikayette bulunacağım” şeklinde beyanları bulunduğunu ifade etti. Varlı, bu nedenlerle sanık lehine bütün gerekçelerin uygulanmasını talep etti.

Cumhuriyet savcısı ise verdiği mütalaada sanığın ilgili maddenin fıkraları uyarınca ağırlaştırılmış müebbet cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiğini ancak lehindeki indirim gerekçelerinin de yerinde olacağını kaydetti.

Bölge Adliye Mahkemesinin kararı

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, duruşma sonunda kararını açıkladı. Kararda, Kırıkkale 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16 Ağustos 2016’da verdiği hükmün kaldırıldığı ve yeniden hüküm kurulduğu belirtildi.

2. Ceza Dairesi, TCK’nın ilgili maddeleri, “Kasten öldürme suçunun üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı” işlenmiş olması gerekçesiyle sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.

Ancak sanığın, üzerine atılı suçu, “Canavarca hisle veya eziyet çektirerek” işlediği yönündeki hükmün uygulanmasına yer olmadığına karar veren mahkeme, “haksız tahrik” bulunduğu gerekçesiyle verilen cezayı 21 yıl hapis cezasına çevirdi.

TCK’nın 62. maddesindeki, “Failin geçmişi,sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar gözönünde bulundurulabilir.” fıkrası uyarınca da ceza, 17 yıl 6 ay hapis cezasına indirildi. CMK’nın ilgili maddesi uyarınca sanık aleyhine istinaf başvurusu yapılmadığı gerekçesiyle, sanık hakkında verilen ceza 15 yıl 10 ay hapis cezası olarak açıklandı.

İstinaf mahkemesinin verdiği bu kararla ilgili 7 gün içinde Yargıtaya temyiz başvurusu hakkı bulunduğu belirtildi.

Kırıkkale24

İstinaf Mahkemesi Kararı Bozdu

İstinaf Mahkemesi Kararı Bozdu
Haber Tarihi: 28 Ekim 2016 16:06
Haber Adresi: https://www.kirikkale24.com/istinaf-mahkemesi-karari-bozdu/

Kırıkkale 2.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükmü kaldırdı ve yeni hüküm kurdu.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin ilk duruşması, 2. Ceza Dairesi Başkanlığı duruşma salonunda yapıldı.

Duruşmada, 2. Ceza Dairesi heyeti ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adına avukat İçim Sayın ve sanık avukatı Yeşim Oktar Varlı da hazır bulundu.

Yozgat E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan sanık S.T. (46) SEGBİS yöntemi ile alınan savunmasında, aşçı olarak çalıştığını, 2 çocuk babası olduğunu söyledi.

Sanığa, ilk derece mahkemesinin verdiği hüküm ile mahkemede incelenen otopsi raporu ve diğer raporlar hatırlatıldı. Sanığın 18 yaşından küçük kızı B.T’yi kasten öldürmek suçundan Kırıkkale 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı belirtildi.

Sanık S.T. duruşmada, “Kızımın iyi bir aile ortamında yaşaması, toplumda iyi bir fert olarak yer alması için elimden gelen çabayı sarf ettim. Ona dışarıdan gelecek her türlü kötülükleri engellemek için çabaladım ancak Allah beni böyle bir imtihana tabi tuttu. Dışarıda bir kızım ve eşim var, onların geçiminin de dikkate alınmasını istiyorum.” şeklinde konuştu.

Sanık avukatı Yeşim Oktar Varlı söz alarak, ilk derece mahkemesinde yeterli savunmayı yapamadıklarını öne sürdü. Varlı, yerel mahkemeye sanık lehine bütün delilleri sunduklarını, maktulün ölüm sebebinin de bıçaklama mı yoksa suda boğulma mı olduğunun kesin şekilde belirlenemediğini kaydetti. Sanık avukatı Varlı, sanığın ve eşinin, çocukları lise çağına gelince daha iyi eğitim için kırsaldan Kırıkkale merkeze taşındıklarını, sanığın eşinin de sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etti.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adına duruşmaya katılan avukat İçim Sayın ise meşru müdafaadan söz edilemeyeceğini, sanığın maktulü önce bıçakladığını sonra da suda boğduğunu, maktulün yaşının küçük olması nedeniyle haksız tahrik de bulunmadığını, bu nedenle istinaf talebinin reddini istediklerini belirtti.

“Maktul 4 kez ailesinden izinsiz şehir dışına kaçmış”

Tekrar söz isteyen sanık S.T, yerel mahkemede ağlamaktan doğru şekilde ifade veremediğini iddia etti. S.T, Tartışma sırasında yere düşen kızının yüzünü yıkamak için kovayla su getirdiğini, olay sırasında kendinden geçtiğini, kızını boğmak için suyu getirmediğini, çocuklarını çok seven bir baba olduğunu söyledi.

Daha sonra esas hakkındaki savunması sorulan sanık avukatı Varlı, maktulün, cinayetten bir süre önce, küçük yaşta olmasına rağmen E. isminde bir genç ile evlenmek istediğini ancak E’nin ailesinin bu evliliği istemediğini, maktulün defalarca bu kişi için evden kaçtığını, 4 kez il dışına çıktığını, anne ve babasını da yazdığı bir mektupla tehdit ettiğini anlattı. Avukat Varlı, olay bu aşamadayken sanık ile eşinin karakola başvurduğunu, sosyal hizmetler kurumundan da yardım talep ettiğini belirtti.

Sanık avukatı Varlı, E. isimli kişi ile B.T’nin 2 kez nişan yaptığını, nişanın bozulduğunu ve takıların sanık tarafından harcandığı gibi bir iftiranın sanığa atıldığını belirterek, B.T’nin “Kendime zarar verip babam yaptı diye şikayette bulunacağım” şeklinde beyanları bulunduğunu ifade etti. Varlı, bu nedenlerle sanık lehine bütün gerekçelerin uygulanmasını talep etti.

Cumhuriyet savcısı ise verdiği mütalaada sanığın ilgili maddenin fıkraları uyarınca ağırlaştırılmış müebbet cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiğini ancak lehindeki indirim gerekçelerinin de yerinde olacağını kaydetti.

Bölge Adliye Mahkemesinin kararı

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, duruşma sonunda kararını açıkladı. Kararda, Kırıkkale 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16 Ağustos 2016’da verdiği hükmün kaldırıldığı ve yeniden hüküm kurulduğu belirtildi.

2. Ceza Dairesi, TCK’nın ilgili maddeleri, “Kasten öldürme suçunun üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı” işlenmiş olması gerekçesiyle sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.

Ancak sanığın, üzerine atılı suçu, “Canavarca hisle veya eziyet çektirerek” işlediği yönündeki hükmün uygulanmasına yer olmadığına karar veren mahkeme, “haksız tahrik” bulunduğu gerekçesiyle verilen cezayı 21 yıl hapis cezasına çevirdi.

TCK’nın 62. maddesindeki, “Failin geçmişi,sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar gözönünde bulundurulabilir.” fıkrası uyarınca da ceza, 17 yıl 6 ay hapis cezasına indirildi. CMK’nın ilgili maddesi uyarınca sanık aleyhine istinaf başvurusu yapılmadığı gerekçesiyle, sanık hakkında verilen ceza 15 yıl 10 ay hapis cezası olarak açıklandı.

İstinaf mahkemesinin verdiği bu kararla ilgili 7 gün içinde Yargıtaya temyiz başvurusu hakkı bulunduğu belirtildi.

Daha Fazla Haber