“Kırıkkale Üniversitesi’nde olup bitenleri gören ‘YÖK’ mu?”
» - 10 Mayıs 2018 12:20

Kırıkkale Üniversitesi ile ilgili Yeniçağ Gazetesi Yazarı Servet Avcı bir yazı kaleme almış, yazarın köşe yazısı şöyle;

“Geçen hafta Habererk’te “Kırıkkale’de Üniversitesi’nin girişine Devlet Bahçeli’ye ‘Provokatör’ diyen Beşir Atalay’ın adı yazıldı!” başlıklı haberi okuyunca bu üniversite ile ilgili yıllardır kulaklarımıza gelen ve fakat hiç kimsenin bir şey yapmadığı adeta korunduğuna dair bilgiler aklımıza geldi…

Üniversite, Ankara’nın çok yakınında olmasına rağmen aynı dönemde kurulan üniversitelerin bırakın yanında olmayı, çok daha sonra kurulan üniversitelerin bile gerisinde kaldı… Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği sözlüklerde yazdıkları dikkate değer… Bir tanesi şöyle yazmış: “Bu üniversitenin en güzel yanı Ankara’ya gidiş yolu”…

Üniversite yönetiminden hiç kimse Kırıkkaleli değil ve kent ile üniversite arasında bir bağ oluşmadığı gibi Kırıkkale halkı üniversite yönetimine oldukça mesafeli ve soğuk… Bu soğukluğu haklı kılacak o kadar çok sebep var ki…

***

Özellikle son 8 yıldır Prof. Dr. Beşir Atalay’ın kadrolarının yönettiği bu üniversitede Rektör Prof. Dr. Ekrem Yıldız’ın neredeyse tek özelliği ülkücü öğrenciler ve öğretim elemanları ile uğraşmak… Ülkücü öğrencilerin çeşitli etkinlikler düzenlemelerine karşı çıkan ve özellikle Şehit Fırat Çakıroğlu, Ömer Halisdemir, Fethi Sekin’in anma toplantısını büyük bir kinle engellemesi yerel gazetelerde ve MHP il başkanlığı web sitesinde mevcut…

İl başkanı Erdal Baloğlu’nun ‘Rektöre Manifesto’ başlıklı yazısı ibretlik: “Ülkücü ve milliyetçi üniversite gençliğini ve üniversite personelini geçmişte sindirmeye yönelik çalışmalarını, daha önce sinsice hayata geçirmekle meşhur Sayın Ekrem Yıldız, bizler için ayrı bir öneme sahip millî değerlerimize karşı eylem ve faaliyetlerine bir yenisini eklemiştir. Şu iyi bilinmelidir ki, biz kendisini uzun yıllardır tanırız. İsmini, cismini, niyetini ve fikren beslendiği kaynakları da biliriz. Ülkücüleri sindirmeye ne marjinal beslemelerin, ne darbeci cuntaların, ne onların ağababalarının ne de okyanus ötesi uzaktan kumandalı piyonların gücü yetmemiştir. Yetmeyecektir…”

Kendi adamlarına ‘tek kişilik akademik personel’ ilânı çıkartan ama yıllardır ülkücü öğretim üyelerine her türlü adaletsizliği yapan bu Rektör’ün görev süresi bitti ama YÖK görevine devam ettiriyor… Elbette arkasını dayadığı bir kişi var, o da Abdullah Gül’ün onsuz nefes almadığı kişi ‘Beşir Atalay’… Atalay, elinde kalan son kalesini korumak amacıyla hem sarayda hem de YÖK’te kulis yaparak yeni rektörü kendi ekibinden seçtirmenin derdinde…

***

Yerel medyada uzun zamandır bu konuda ilginç haberler ve yorumlar çıkıyor… Rektör Prof. Dr. Ekrem Yıldız’ın Kuzey Irak’ta bulunan Işık Erbil Üniversitesi ile protokol imzaladığı ve bu protokolden ötürü öğretim üyelerinin ihraç olduğu, 17/25 Aralık sonrası Zaman gazetesinin “Rüzgar Nereden Eserse Essin Biz Aynı Yerdeyiz” afişlerini tüm üniversitede asılmasına izin verdiği, FETÖ üyeliği iddiasıyla 8 yıl hapis cezası alan Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdulkadir Şengün’e KKÜ-Diş Hekimliği Fakültesi’nde kadro ve dekanlık verdiği, aynı fakültede Şengün’ün kadrolaşmasına göz yumduğu, Kırıkkale’nin emniyet imamı suçlamasıyla ceza alan kişinin Diş Hekimliği Fakültesi’nde araştırma görevlisi olduğu, mezkur üniversite öğretim üyelerinin ders vermesine izin verdiği ve ayrıca üniversiteden KHK’lar ile ihraç edilenlerin çok büyük bir çoğunluğunun bu rektör zamanında göreve başladığına dair haber ve iddialar Kırıkkale yerel basınında yer alıyor…

***

Son olarak Cumhur İttifakı’nın ortaklarından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendi il başkanının bile ‘kripto’ olarak suçladığı, ülkücülere husumeti ile bilinen rektörden haberdar olup olmadığı merak konusu… Eğer haberdarsa, sık sık ‘Fetö’cü’ suçlamasını pek kolay kullanan Devlet Bahçeli bir zamanlar ‘vatan haini’ dediği Atalay’ın üniversitesinde yaşananlarla ilgili ne düşünüyor acaba?

İktidara bu kadar destek verirken, bir üniversitede ülkücü öğrenci ve öğretim üyelerinin böylesine hasmane muamele gördüğü bir tablo fazlasıyla ilgiye ve izaha muhtaç… Elbette bir çok masumun da haksız ithamlarla mağdur edildiği, ati izinin it izine karıştığı bir gerçek ve iddiaların çoğu yargının ilgi sahasına giriyor ama bir rektörün ideolojik önyargıyla üniversite yönetmesi herkesi ilgilendiriyor…”

Kırıkkale24

“Kırıkkale Üniversitesi’nde olup bitenleri gören ‘YÖK’ mu?”

“Kırıkkale Üniversitesi’nde olup bitenleri gören ‘YÖK’ mu?”
Haber Tarihi: 10 Mayıs 2018 12:20
Haber Adresi: https://www.kirikkale24.com/kirikkale-universitesinde-olup-bitenleri-goren-yok-mu/

Kırıkkale Üniversitesi ile ilgili Yeniçağ Gazetesi Yazarı Servet Avcı bir yazı kaleme almış, yazarın köşe yazısı şöyle;

“Geçen hafta Habererk’te “Kırıkkale’de Üniversitesi’nin girişine Devlet Bahçeli’ye ‘Provokatör’ diyen Beşir Atalay’ın adı yazıldı!” başlıklı haberi okuyunca bu üniversite ile ilgili yıllardır kulaklarımıza gelen ve fakat hiç kimsenin bir şey yapmadığı adeta korunduğuna dair bilgiler aklımıza geldi…

Üniversite, Ankara’nın çok yakınında olmasına rağmen aynı dönemde kurulan üniversitelerin bırakın yanında olmayı, çok daha sonra kurulan üniversitelerin bile gerisinde kaldı… Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği sözlüklerde yazdıkları dikkate değer… Bir tanesi şöyle yazmış: “Bu üniversitenin en güzel yanı Ankara’ya gidiş yolu”…

Üniversite yönetiminden hiç kimse Kırıkkaleli değil ve kent ile üniversite arasında bir bağ oluşmadığı gibi Kırıkkale halkı üniversite yönetimine oldukça mesafeli ve soğuk… Bu soğukluğu haklı kılacak o kadar çok sebep var ki…

***

Özellikle son 8 yıldır Prof. Dr. Beşir Atalay’ın kadrolarının yönettiği bu üniversitede Rektör Prof. Dr. Ekrem Yıldız’ın neredeyse tek özelliği ülkücü öğrenciler ve öğretim elemanları ile uğraşmak… Ülkücü öğrencilerin çeşitli etkinlikler düzenlemelerine karşı çıkan ve özellikle Şehit Fırat Çakıroğlu, Ömer Halisdemir, Fethi Sekin’in anma toplantısını büyük bir kinle engellemesi yerel gazetelerde ve MHP il başkanlığı web sitesinde mevcut…

İl başkanı Erdal Baloğlu’nun ‘Rektöre Manifesto’ başlıklı yazısı ibretlik: “Ülkücü ve milliyetçi üniversite gençliğini ve üniversite personelini geçmişte sindirmeye yönelik çalışmalarını, daha önce sinsice hayata geçirmekle meşhur Sayın Ekrem Yıldız, bizler için ayrı bir öneme sahip millî değerlerimize karşı eylem ve faaliyetlerine bir yenisini eklemiştir. Şu iyi bilinmelidir ki, biz kendisini uzun yıllardır tanırız. İsmini, cismini, niyetini ve fikren beslendiği kaynakları da biliriz. Ülkücüleri sindirmeye ne marjinal beslemelerin, ne darbeci cuntaların, ne onların ağababalarının ne de okyanus ötesi uzaktan kumandalı piyonların gücü yetmemiştir. Yetmeyecektir…”

Kendi adamlarına ‘tek kişilik akademik personel’ ilânı çıkartan ama yıllardır ülkücü öğretim üyelerine her türlü adaletsizliği yapan bu Rektör’ün görev süresi bitti ama YÖK görevine devam ettiriyor… Elbette arkasını dayadığı bir kişi var, o da Abdullah Gül’ün onsuz nefes almadığı kişi ‘Beşir Atalay’… Atalay, elinde kalan son kalesini korumak amacıyla hem sarayda hem de YÖK’te kulis yaparak yeni rektörü kendi ekibinden seçtirmenin derdinde…

***

Yerel medyada uzun zamandır bu konuda ilginç haberler ve yorumlar çıkıyor… Rektör Prof. Dr. Ekrem Yıldız’ın Kuzey Irak’ta bulunan Işık Erbil Üniversitesi ile protokol imzaladığı ve bu protokolden ötürü öğretim üyelerinin ihraç olduğu, 17/25 Aralık sonrası Zaman gazetesinin “Rüzgar Nereden Eserse Essin Biz Aynı Yerdeyiz” afişlerini tüm üniversitede asılmasına izin verdiği, FETÖ üyeliği iddiasıyla 8 yıl hapis cezası alan Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdulkadir Şengün’e KKÜ-Diş Hekimliği Fakültesi’nde kadro ve dekanlık verdiği, aynı fakültede Şengün’ün kadrolaşmasına göz yumduğu, Kırıkkale’nin emniyet imamı suçlamasıyla ceza alan kişinin Diş Hekimliği Fakültesi’nde araştırma görevlisi olduğu, mezkur üniversite öğretim üyelerinin ders vermesine izin verdiği ve ayrıca üniversiteden KHK’lar ile ihraç edilenlerin çok büyük bir çoğunluğunun bu rektör zamanında göreve başladığına dair haber ve iddialar Kırıkkale yerel basınında yer alıyor…

***

Son olarak Cumhur İttifakı’nın ortaklarından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendi il başkanının bile ‘kripto’ olarak suçladığı, ülkücülere husumeti ile bilinen rektörden haberdar olup olmadığı merak konusu… Eğer haberdarsa, sık sık ‘Fetö’cü’ suçlamasını pek kolay kullanan Devlet Bahçeli bir zamanlar ‘vatan haini’ dediği Atalay’ın üniversitesinde yaşananlarla ilgili ne düşünüyor acaba?

İktidara bu kadar destek verirken, bir üniversitede ülkücü öğrenci ve öğretim üyelerinin böylesine hasmane muamele gördüğü bir tablo fazlasıyla ilgiye ve izaha muhtaç… Elbette bir çok masumun da haksız ithamlarla mağdur edildiği, ati izinin it izine karıştığı bir gerçek ve iddiaların çoğu yargının ilgi sahasına giriyor ama bir rektörün ideolojik önyargıyla üniversite yönetmesi herkesi ilgilendiriyor…”

Daha Fazla Haber