Zihniyet Değişmedikçe Sonuç Değişmez
» - 5 Mayıs 2017 18:17

Saadet İl Kırıkkale Başkanı Faruk Vurgun, ülke ve dünya gündemi ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.

Vurgun,İçinde bulunduğumuz bu hassas ortamda, Türkiye’nin makam ve unvan değişikliğine değil, köklü bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç duyduğunun altını çizen Saadet Partisi Kırıkkale İl Başkanı Faruk Vurgun, “Zihniyet ve yaklaşım değişmediği takdirde, ister cumhurbaşkanı olun, ister başkan olun, ister şah, ister padişah olun sonuç değişmez” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın parti üyeliğini değerlendiren Vurgun, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Vurgun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üyeliği ile yeni bir kutuplaşmanın önünün açılabileceği uyarısında bulundu. Vurgun, “Bugünden itibaren artık AK Partili bir cumhurbaşkanımız var. AK Parti ve kendisi için hayırlı olsun. Ancak bu üyeliğin ülkemiz için hayırlı olup olmadığı konusunda bizim ciddi endişelerimiz var. Çünkü AK Partili bir cumhurbaşkanı, açıktır ki; Cumhurbaşkanı’nın tarafsızlığına gölde düşürecektir. Bütün milleti temsil etmesi gereken makam bu üyelikle birlikte istesek de istemesek de AK Parti’yi temsil eden bir makam olarak algılanacaktır. Kuvvetler ayrımı ilkesini ve yargı bağımsızlığını zedeleyecektir. Daha büyük endişemiz ise bu üyelik Türkiye’yi bugün değilse yarın, bir parti devletine dönüştürebilir” açıklamasında bulundu.Vurgun, basın açıklamasının devamında, “Elbette ülkemiz için de endişelerimiz var. Çünkü Birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde atılan bu adım, toplumda zaten var olan kutuplaşmayı daha da derinleştirebilir. Anayasaların toplumların ortak uzlaşma metinleri olduğunu ve toplumun bütününü kucaklaması gerektiğini vurgulamıştık. Nitekim milletimiz de 16 Nisan’da ortaya koyduğu irade ile bu endişeyi paylaştığını gösterdi. Şimdi bu değişikle, işsizlik mi ortadan kalkacak! Dış politika mı düzelecek, ekonomi mi rayına oturacak! Asgari ücret açlık sınırının üzerine mi çıkacak. Güven ve huzur ortamı mı oluşacak. Yoksa tam tersi mi olacak” değerlendirmesinde bulundu.Geçtiğimiz günlerde kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Vurgun, 1 Mayıs’ta işçinin sorunlarının konuşulması yerine alan tartışmaları ile başka yerlere çekildiğini belirtti. Vurgun, “Bugün çalışanların en büyük derdi, asgari ücrettir. Çünkü verilen asgari ücret açlık sınırının altında. Burada adaletten bahsedebilir miyiz?” diye konuştu.Vurgun, “Zengin de fakir de aynı vergiyi ödüyor. Böyle olmaz. Türkiye’de gelirin adaletli olması lazım. Gelirde adalet dediğimiz zaman ise asgari ücretin yoksulluk sınırının üzerine çıkartılması ile olur. Eğer şartlar değişir, biz ülke yönetiminde etkili bir konuma gelirsek 1 Mayıs gerçekten işçilerin bayramına dönüşecek. İşçiler çatışmanın bir parçası değil, meydanlarda ortaya çıkan adil paylaşımı kutlarlar” dedi.İçinde bulunduğumuz bu hassas ortamda, Türkiye’nin makam ve unvan değişikliğine değil, köklü bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç duyduğunun altını çizen Vurgun, şunları kaydetti: “Zihniyet ve yaklaşım değişmediği takdirde, ister cumhurbaşkanı olun, ister başkan olun, ister şah, ister padişah olun sonuç değişmez. Türkiye hem içeride hem de dışarıda çok zorlu bir süreçten geçiyor. Böyle bir dönemde Türkiye’nin yeni kutuplaşma ve güvensizlikler ortaya çıkaracak bir yaklaşıma değil, birlik ve beraberliğimizi güçlendirecek adımlara ihtiyacı vardır. Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu hassas ortam dikkate alınmalıdır. Bu süreçte parti kaygısıyla değil, ülke kaygısıyla hareket edilmelidir. Partiye değil, ülkeye sahip çıkmanın yolları aranmalıdır. Şahısların taleplerine göre değil, milletin ihtiyaçlarına göre adım atılmalıdır. Ben yaptım oldu mantığıyla hareket edilmemelidir.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın parti üyeliği ile AK Parti’nin olağanüstü kongreye gitmesinde aceleci davranılmasının erken seçimi akıllara getirdiğine dikkat çeken Vurgun, şu açıklamalarda bulundu: “Ak Partinin kongre sürecini hızlandırması, ister istemez erken seçimi de gündeme getirmiş oldu. Bu aceleyi başka türlü yorumlamak zor. Tabii bir de hükümet değişikliği ihtimali var. Bekleyip göreceğiz” dedi.

Güneydoğu sınırlarımızda hareketliğin artığını belirten Vurgun, “ABD bölgeye yeniden girdi. Terörist kabul ettiğimiz gruplarla birlikte hareket ettiği görülüyor. Şimdi yeni politikalara ihtiyacımız var. Bu bölgede gelişmelerden etkilenen ülkeler olarak bir araya gelmeliyiz. Ülkelerin nasıl bölüneceğinin haritalarını çizenlerle işbirliği yapılarak bölgemizde huzur sağlanamaz. Başta İran ve Pakistan olmak üzere gerektiğinde Rusya ile görüşerek bir çözüm aramalıyız. Başka bir yol da göremiyoruz. Biz bu uyarılarımızı bütün samimiyetimizle bir kardeşlik vazifesi olarak yapıyoruz. Her zaman olduğu gibi inandığımız doğruları sorumluluğumuzun bir gereği olarak aziz milletimizle paylaşıyoruz. Yarın, ‘yanıldık-aldatıldık’ denilmemesi için uğraşıyoruz” ifadelerini kullandı.

İbrahim Akpınar

Kırıkkale24

Zihniyet Değişmedikçe Sonuç Değişmez

Zihniyet Değişmedikçe Sonuç Değişmez
Haber Tarihi: 5 Mayıs 2017 18:17
Haber Adresi: https://www.kirikkale24.com/zihniyet-degismedikce-sonuc-degismez/

Saadet İl Kırıkkale Başkanı Faruk Vurgun, ülke ve dünya gündemi ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.

Vurgun,İçinde bulunduğumuz bu hassas ortamda, Türkiye’nin makam ve unvan değişikliğine değil, köklü bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç duyduğunun altını çizen Saadet Partisi Kırıkkale İl Başkanı Faruk Vurgun, “Zihniyet ve yaklaşım değişmediği takdirde, ister cumhurbaşkanı olun, ister başkan olun, ister şah, ister padişah olun sonuç değişmez” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın parti üyeliğini değerlendiren Vurgun, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Vurgun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üyeliği ile yeni bir kutuplaşmanın önünün açılabileceği uyarısında bulundu. Vurgun, “Bugünden itibaren artık AK Partili bir cumhurbaşkanımız var. AK Parti ve kendisi için hayırlı olsun. Ancak bu üyeliğin ülkemiz için hayırlı olup olmadığı konusunda bizim ciddi endişelerimiz var. Çünkü AK Partili bir cumhurbaşkanı, açıktır ki; Cumhurbaşkanı’nın tarafsızlığına gölde düşürecektir. Bütün milleti temsil etmesi gereken makam bu üyelikle birlikte istesek de istemesek de AK Parti’yi temsil eden bir makam olarak algılanacaktır. Kuvvetler ayrımı ilkesini ve yargı bağımsızlığını zedeleyecektir. Daha büyük endişemiz ise bu üyelik Türkiye’yi bugün değilse yarın, bir parti devletine dönüştürebilir” açıklamasında bulundu.Vurgun, basın açıklamasının devamında, “Elbette ülkemiz için de endişelerimiz var. Çünkü Birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde atılan bu adım, toplumda zaten var olan kutuplaşmayı daha da derinleştirebilir. Anayasaların toplumların ortak uzlaşma metinleri olduğunu ve toplumun bütününü kucaklaması gerektiğini vurgulamıştık. Nitekim milletimiz de 16 Nisan’da ortaya koyduğu irade ile bu endişeyi paylaştığını gösterdi. Şimdi bu değişikle, işsizlik mi ortadan kalkacak! Dış politika mı düzelecek, ekonomi mi rayına oturacak! Asgari ücret açlık sınırının üzerine mi çıkacak. Güven ve huzur ortamı mı oluşacak. Yoksa tam tersi mi olacak” değerlendirmesinde bulundu.Geçtiğimiz günlerde kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Vurgun, 1 Mayıs’ta işçinin sorunlarının konuşulması yerine alan tartışmaları ile başka yerlere çekildiğini belirtti. Vurgun, “Bugün çalışanların en büyük derdi, asgari ücrettir. Çünkü verilen asgari ücret açlık sınırının altında. Burada adaletten bahsedebilir miyiz?” diye konuştu.Vurgun, “Zengin de fakir de aynı vergiyi ödüyor. Böyle olmaz. Türkiye’de gelirin adaletli olması lazım. Gelirde adalet dediğimiz zaman ise asgari ücretin yoksulluk sınırının üzerine çıkartılması ile olur. Eğer şartlar değişir, biz ülke yönetiminde etkili bir konuma gelirsek 1 Mayıs gerçekten işçilerin bayramına dönüşecek. İşçiler çatışmanın bir parçası değil, meydanlarda ortaya çıkan adil paylaşımı kutlarlar” dedi.İçinde bulunduğumuz bu hassas ortamda, Türkiye’nin makam ve unvan değişikliğine değil, köklü bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç duyduğunun altını çizen Vurgun, şunları kaydetti: “Zihniyet ve yaklaşım değişmediği takdirde, ister cumhurbaşkanı olun, ister başkan olun, ister şah, ister padişah olun sonuç değişmez. Türkiye hem içeride hem de dışarıda çok zorlu bir süreçten geçiyor. Böyle bir dönemde Türkiye’nin yeni kutuplaşma ve güvensizlikler ortaya çıkaracak bir yaklaşıma değil, birlik ve beraberliğimizi güçlendirecek adımlara ihtiyacı vardır. Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu hassas ortam dikkate alınmalıdır. Bu süreçte parti kaygısıyla değil, ülke kaygısıyla hareket edilmelidir. Partiye değil, ülkeye sahip çıkmanın yolları aranmalıdır. Şahısların taleplerine göre değil, milletin ihtiyaçlarına göre adım atılmalıdır. Ben yaptım oldu mantığıyla hareket edilmemelidir.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın parti üyeliği ile AK Parti’nin olağanüstü kongreye gitmesinde aceleci davranılmasının erken seçimi akıllara getirdiğine dikkat çeken Vurgun, şu açıklamalarda bulundu: “Ak Partinin kongre sürecini hızlandırması, ister istemez erken seçimi de gündeme getirmiş oldu. Bu aceleyi başka türlü yorumlamak zor. Tabii bir de hükümet değişikliği ihtimali var. Bekleyip göreceğiz” dedi.

Güneydoğu sınırlarımızda hareketliğin artığını belirten Vurgun, “ABD bölgeye yeniden girdi. Terörist kabul ettiğimiz gruplarla birlikte hareket ettiği görülüyor. Şimdi yeni politikalara ihtiyacımız var. Bu bölgede gelişmelerden etkilenen ülkeler olarak bir araya gelmeliyiz. Ülkelerin nasıl bölüneceğinin haritalarını çizenlerle işbirliği yapılarak bölgemizde huzur sağlanamaz. Başta İran ve Pakistan olmak üzere gerektiğinde Rusya ile görüşerek bir çözüm aramalıyız. Başka bir yol da göremiyoruz. Biz bu uyarılarımızı bütün samimiyetimizle bir kardeşlik vazifesi olarak yapıyoruz. Her zaman olduğu gibi inandığımız doğruları sorumluluğumuzun bir gereği olarak aziz milletimizle paylaşıyoruz. Yarın, ‘yanıldık-aldatıldık’ denilmemesi için uğraşıyoruz” ifadelerini kullandı.

İbrahim Akpınar

Daha Fazla Haber