CHP PM ÜYESİ KAYA FETÖ Mağdurları İle Görüştü
» - 17 Şubat 2017 18:29

 

CHP Parti meclis üyesi Yıldırım Kaya CHP Kırıkkale il başkanlığında 15 Temmuzda FETO mağdurları hiçbir gerekçe gösterilmeden iş aktifleri fesih edildi parti meclis üyesi kaya partide FETO mağdurlarının sorunlarını dinleyen  Kaya konuşmasına şöyle devam etti.

Çünkü bende 12 eylül darbesinde bir köy okulunda öğretmenlik yaparken jandarmaların okula gelerek öğrencilere ders verirken apar topar hiçbir sorgu sual sorulmadan cezaevine gönderildim ozaman ki 80 doğumlu 6 aylıktı eşimle 1 yıl evli dik 23 gün işkence gördüm aç kaldık sürgün olduk ihraç edildik başımız dik onurluca bu vatanı sevdik ve bu ülke için çok mücadele ettik sonunda 32 yıl sonra emekli oldum zalimlin zulmü ne kadar ağır olursa olsun mazlumun Allahı olduğuna inandığınız süreçte hepsi geçecek Cumhuriyet Halk Partisi İl başkanlığı bize sizlere ait dosyaları gönderdiler kağıda görsem de kağıda dökülmüşleri görmek için sizlerin karşısındayım eğitimci olduğunu ve son bilgilere göre Kırıkkale FETO Mağduru yakın öğretmen, polis memurları, cami imamlarının ya açığa alındığını, ya da tutuklu olduğuna dikkati çekti.

Bu darbe girişimine katılan, destekleyen ve Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya yönelik hareketti bulunanların hızlı bir şekilde yargılanıp hak ettikleri cezayı almalarını istediklerini belirten Yıldırım Kaya, “Ancak bunlar yapılırken, kuru ile yaşın ayrılması, sapla samanın karıştırılmaması gerekir. Devletin güvencesi altında kurulan bankalara para yatıran, sendikalarına üye olan, özel okul ve üniversitelerinde öğrenci okutan ya da görev yapan kişilerin darbeci olarak değerlendirilmesi hukuka ve adalete olan güveni sarsar. Darbenin esas siyasi sorumluları ve FETÖ terör örgütünü bugüne taşıyanları gözardı ederek masum insanların canının yanmasına izin verilmemesi gerekir. Siyasi sorumlular ‘kandırıldık, yanıldık’ diyerek kendilerini aklarken, öğretmenleri ve kamu çalışanlarının kandırıldığını düşünmemek haksızlık olur. Biz CHP olarak adaletin hızlı işlemesini ve hukukun uygulanmasını istiyoruz. Bunun içinde çalışıyoruz. Tespit ettiklerimizin haksızlıklarının giderilmesi için çalışıyor ve bunlarla ilgili girişimlerimizi sürdürüyoruz. Bize başvuran ve bizim de mağdur olduğuna inandığımız kişilerle ilgili hazırladığımız dosyalara bakanlıklara bildiriyoruz. Hiç soruşturulmadan, araştırılmadan açığa alınan ya da tutuklananların yeniden soruşturulmasını istiyoruz” dedi.

CHP PM üyesi Yıldırım Kaya, Konuşmasında Milli Eğitim Bakanlığı’na FETÖ’yle ilişkisi olmadığı tespit edilen 169 kişinin listesini verdiklerini, bu isimlerden 140’ının sorunlarının çözüldüğünü de belirtti. CHP PM üyesi Yıldırım Kaya, Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yeni mağdurların yaratılmaması amacıyla oluşturulan Mağdur Komisyonu’na ilişkin Milliyet’e bilgi verdi. Kaya, şunları kaydetti: “Ciddi anlamda çok sayıda mağdur var. Bu insanların mağduriyetinin giderilmesi için ilgili bakanlıklara ulaşıyoruz. Biz, çok somut tespitlerimizi ve güvenebileceğimiz referansları bakanlığa iletiyoruz. Hatalı işlemi tespit edersek, düzeltilmesini talep ediyoruz. En son Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderdiğimiz 169 kişilik bir liste vardı, yaklaşık 140’ının sorununun çözüleceğini söylediler.” “BİR TAŞLA BİRKAÇ KUŞ VURMAYA ÇALIŞIYORLAR” “15 Temmuz ile ilgisi olmamasına rağmen Barış Bildirisi’ne imza atan akademisyenleri de buraya dahil ediyorlar. Bir taşla birkaç kuş vurmaya çalışıyorlar. Yoruma bağlı gözaltılar, açığa almalar var. Bu, olmamalı. BankAsya’da şu veya bu nedenle hesap açtırmış olanların büyük bölümünü açığa almışlar. Bu bankada hesap açıp, açığa alınanların yüzde 10‐15’inin mağdur olduğunu tespit ettik. Gram altın reklamı çıkmıştı, bu reklamdan etkilenip, bankanın özelliklerini bilmeden evdeki altınlarını buraya yatırmışlar, şu an açıktalar. Evsahibinin BankAsya’da hesabı var, kiracı BankAsya ile işlem yaptı diye açığa alınmış. Aktif‐Sen’in yaklaşık 40 bin üyesi var. Eğitim‐Sen’e, Eğitim‐İş’e geçenleri tespit etmişler, onları da açığa almışlar.” Yıldırım Kaya, 15 Temmuz 2016 gecesinde Türkiye önemli bir süreçten geçtiğini da anlatarak şöyle devam etti: “Bu sürece nasıl gelindi? Bu sürecin sorumluları kimlerdir? Bu yaşananlardan hangi dersler çıkartılmalı? Bundan sonraki sıkıntılı süreci nasıl ve kimlerle aşacağız? Bu sorulara onlarcasını ekleyebilir, yüzlerce çözüm bulabiliriz. Ama Türkiye halkları, bir ‘üst akıl’ tarafından algı yönetimi ile istedikleri yöne yönlendirilmek istenmektedir.12 Eylül askeri faşist darbesi ‘Yeşil Kuşak’ Projesi doğrultusunda, Siyasal İslam’ın örgütlenmesinin başlangıcıdır. Demokrasi ve Emek güçleri askeri faşist darbe ile sindirilmiş ve yok edilmeye çalışılmıştır. Darbenin gerekçelerini oluşturan nedenleri anlatırlarken ‘Güya dönemin Milli Selamet Partisi’nin Konya mitinginde İstiklal Marşı okunurken Necmettin Erbakan ve mitinge katılanlar oturarak saygısızlık yaptılar’ ve bu ‘Laik Cumhuriyete’ karşı bir ‘kalkışmadır’ dediler. Ama sonrasında, Kenan Evren ve darbeci generaller eliyle palazlandırılan ‘ Siyasal İslam’ oldu. “Fethullah Gülen, o dönem devreye sokularak, cemaatlerin ve örgütlenmelerinin önü açıldı. Anadolu Müslümanları, gerçek inanan ve inançlarını, ibadetlerini yaşamak isteyen insanlarımız bilerek ve isteyerek kullanılarak; ‘Yeşil Kuşak Projesi’ gereğince cemaatlere altın çağları yaşatıldı, olanaklar sağlandı.

2002 yılından itibaren ise; AKP hükümetleri eliyle, devlet kurumları tamamen, başta hizmet hareketine ve çeşitli cemaatlere teslim edildi. Bizler, Demokrasi ve Emek güçleri, bu gidişin ülke için ciddi bir tehdit unsuru olduğunu, devlet kurumlarının cemaatlere teslim edilemeyeceğini, liyakat ve iş becerisi üzerinden adaletli bir çalışma yürütülmesini gerektiğini anlattık. Ama bizleri dinleyen olmadı. “FETÖ önce devlete sızdı. İlk çıkarttıkları dergilerinin adı ‘SIZINTI’ olması tesadüf değildi. Daha sonra hareketlenmeye ve yayılmaya başladılar. ‘SIZINTI’ dergisinden sonra ‘AKSİYON’ dergisini çıkarttılar. Daha sonra da AKP hükümetinin sağladığı olanaklar sayesinde harekete geçme zamanı geldiğini düşünerek, tersten okunduğunda açık mesajı ’NAMAZ’ olan ‘ZAMAN’ gazetesi ile yoksul halkımızın, köyden şehre göç etmiş saf ve temiz Anadolu insanımızın beyinlerine girerek, tıpkı kanserli hücreler gibi yayıldılar. Halka hizmet hareketi adı altında, kilit noktalara gelebilecek gençlerin, üniversitelerin ilgili bölümlerinde okutulması, ağabey, abla yetiştirilmesi tesadüf değildi. “Başta, Askeriye, Hukuk, Milli Eğitim, Yerel Yönetimler, Polislik gibi temel Devlet kurumlarını denetimleri altına aldılar. Süreçte AKP’li Belediye Başkanları, Milletvekilleri, Türkçe Olimpiyatlarına katkı için birbiriyle yarışıp, Okyanus ötesine selamlarını, bağlılıklarını ekranlardan sunmakta bir sakınca görmediler. FETÖ ’nün müritleri, içeride ve dışarıda, sadece ekonomik yönden değil, hareketin her yönden siyasileşmesi ve güçlenmesi için katkı sundular. Çünkü et, tırnaktan ayrılmıyordu. FETÖ ile AKP ortak hareketle, Anadolu Müslümanlığını bitirerek, Siyasal İslam’da birleştiler ve bu günlere geldik. Durumumuz hiç iyi değil dedi.

İbrahim Akpınar

  

Kırıkkale24

CHP PM ÜYESİ KAYA FETÖ Mağdurları İle Görüştü

CHP PM ÜYESİ KAYA FETÖ Mağdurları İle Görüştü
Haber Tarihi: 17 Şubat 2017 18:29
Haber Adresi: https://www.kirikkale24.com/chp-pm-uyesi-kaya-feto-magdurlari-ile-gorustu/

 

CHP Parti meclis üyesi Yıldırım Kaya CHP Kırıkkale il başkanlığında 15 Temmuzda FETO mağdurları hiçbir gerekçe gösterilmeden iş aktifleri fesih edildi parti meclis üyesi kaya partide FETO mağdurlarının sorunlarını dinleyen  Kaya konuşmasına şöyle devam etti.

Çünkü bende 12 eylül darbesinde bir köy okulunda öğretmenlik yaparken jandarmaların okula gelerek öğrencilere ders verirken apar topar hiçbir sorgu sual sorulmadan cezaevine gönderildim ozaman ki 80 doğumlu 6 aylıktı eşimle 1 yıl evli dik 23 gün işkence gördüm aç kaldık sürgün olduk ihraç edildik başımız dik onurluca bu vatanı sevdik ve bu ülke için çok mücadele ettik sonunda 32 yıl sonra emekli oldum zalimlin zulmü ne kadar ağır olursa olsun mazlumun Allahı olduğuna inandığınız süreçte hepsi geçecek Cumhuriyet Halk Partisi İl başkanlığı bize sizlere ait dosyaları gönderdiler kağıda görsem de kağıda dökülmüşleri görmek için sizlerin karşısındayım eğitimci olduğunu ve son bilgilere göre Kırıkkale FETO Mağduru yakın öğretmen, polis memurları, cami imamlarının ya açığa alındığını, ya da tutuklu olduğuna dikkati çekti.

Bu darbe girişimine katılan, destekleyen ve Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya yönelik hareketti bulunanların hızlı bir şekilde yargılanıp hak ettikleri cezayı almalarını istediklerini belirten Yıldırım Kaya, “Ancak bunlar yapılırken, kuru ile yaşın ayrılması, sapla samanın karıştırılmaması gerekir. Devletin güvencesi altında kurulan bankalara para yatıran, sendikalarına üye olan, özel okul ve üniversitelerinde öğrenci okutan ya da görev yapan kişilerin darbeci olarak değerlendirilmesi hukuka ve adalete olan güveni sarsar. Darbenin esas siyasi sorumluları ve FETÖ terör örgütünü bugüne taşıyanları gözardı ederek masum insanların canının yanmasına izin verilmemesi gerekir. Siyasi sorumlular ‘kandırıldık, yanıldık’ diyerek kendilerini aklarken, öğretmenleri ve kamu çalışanlarının kandırıldığını düşünmemek haksızlık olur. Biz CHP olarak adaletin hızlı işlemesini ve hukukun uygulanmasını istiyoruz. Bunun içinde çalışıyoruz. Tespit ettiklerimizin haksızlıklarının giderilmesi için çalışıyor ve bunlarla ilgili girişimlerimizi sürdürüyoruz. Bize başvuran ve bizim de mağdur olduğuna inandığımız kişilerle ilgili hazırladığımız dosyalara bakanlıklara bildiriyoruz. Hiç soruşturulmadan, araştırılmadan açığa alınan ya da tutuklananların yeniden soruşturulmasını istiyoruz” dedi.

CHP PM üyesi Yıldırım Kaya, Konuşmasında Milli Eğitim Bakanlığı’na FETÖ’yle ilişkisi olmadığı tespit edilen 169 kişinin listesini verdiklerini, bu isimlerden 140’ının sorunlarının çözüldüğünü de belirtti. CHP PM üyesi Yıldırım Kaya, Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yeni mağdurların yaratılmaması amacıyla oluşturulan Mağdur Komisyonu’na ilişkin Milliyet’e bilgi verdi. Kaya, şunları kaydetti: “Ciddi anlamda çok sayıda mağdur var. Bu insanların mağduriyetinin giderilmesi için ilgili bakanlıklara ulaşıyoruz. Biz, çok somut tespitlerimizi ve güvenebileceğimiz referansları bakanlığa iletiyoruz. Hatalı işlemi tespit edersek, düzeltilmesini talep ediyoruz. En son Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderdiğimiz 169 kişilik bir liste vardı, yaklaşık 140’ının sorununun çözüleceğini söylediler.” “BİR TAŞLA BİRKAÇ KUŞ VURMAYA ÇALIŞIYORLAR” “15 Temmuz ile ilgisi olmamasına rağmen Barış Bildirisi’ne imza atan akademisyenleri de buraya dahil ediyorlar. Bir taşla birkaç kuş vurmaya çalışıyorlar. Yoruma bağlı gözaltılar, açığa almalar var. Bu, olmamalı. BankAsya’da şu veya bu nedenle hesap açtırmış olanların büyük bölümünü açığa almışlar. Bu bankada hesap açıp, açığa alınanların yüzde 10‐15’inin mağdur olduğunu tespit ettik. Gram altın reklamı çıkmıştı, bu reklamdan etkilenip, bankanın özelliklerini bilmeden evdeki altınlarını buraya yatırmışlar, şu an açıktalar. Evsahibinin BankAsya’da hesabı var, kiracı BankAsya ile işlem yaptı diye açığa alınmış. Aktif‐Sen’in yaklaşık 40 bin üyesi var. Eğitim‐Sen’e, Eğitim‐İş’e geçenleri tespit etmişler, onları da açığa almışlar.” Yıldırım Kaya, 15 Temmuz 2016 gecesinde Türkiye önemli bir süreçten geçtiğini da anlatarak şöyle devam etti: “Bu sürece nasıl gelindi? Bu sürecin sorumluları kimlerdir? Bu yaşananlardan hangi dersler çıkartılmalı? Bundan sonraki sıkıntılı süreci nasıl ve kimlerle aşacağız? Bu sorulara onlarcasını ekleyebilir, yüzlerce çözüm bulabiliriz. Ama Türkiye halkları, bir ‘üst akıl’ tarafından algı yönetimi ile istedikleri yöne yönlendirilmek istenmektedir.12 Eylül askeri faşist darbesi ‘Yeşil Kuşak’ Projesi doğrultusunda, Siyasal İslam’ın örgütlenmesinin başlangıcıdır. Demokrasi ve Emek güçleri askeri faşist darbe ile sindirilmiş ve yok edilmeye çalışılmıştır. Darbenin gerekçelerini oluşturan nedenleri anlatırlarken ‘Güya dönemin Milli Selamet Partisi’nin Konya mitinginde İstiklal Marşı okunurken Necmettin Erbakan ve mitinge katılanlar oturarak saygısızlık yaptılar’ ve bu ‘Laik Cumhuriyete’ karşı bir ‘kalkışmadır’ dediler. Ama sonrasında, Kenan Evren ve darbeci generaller eliyle palazlandırılan ‘ Siyasal İslam’ oldu. “Fethullah Gülen, o dönem devreye sokularak, cemaatlerin ve örgütlenmelerinin önü açıldı. Anadolu Müslümanları, gerçek inanan ve inançlarını, ibadetlerini yaşamak isteyen insanlarımız bilerek ve isteyerek kullanılarak; ‘Yeşil Kuşak Projesi’ gereğince cemaatlere altın çağları yaşatıldı, olanaklar sağlandı.

2002 yılından itibaren ise; AKP hükümetleri eliyle, devlet kurumları tamamen, başta hizmet hareketine ve çeşitli cemaatlere teslim edildi. Bizler, Demokrasi ve Emek güçleri, bu gidişin ülke için ciddi bir tehdit unsuru olduğunu, devlet kurumlarının cemaatlere teslim edilemeyeceğini, liyakat ve iş becerisi üzerinden adaletli bir çalışma yürütülmesini gerektiğini anlattık. Ama bizleri dinleyen olmadı. “FETÖ önce devlete sızdı. İlk çıkarttıkları dergilerinin adı ‘SIZINTI’ olması tesadüf değildi. Daha sonra hareketlenmeye ve yayılmaya başladılar. ‘SIZINTI’ dergisinden sonra ‘AKSİYON’ dergisini çıkarttılar. Daha sonra da AKP hükümetinin sağladığı olanaklar sayesinde harekete geçme zamanı geldiğini düşünerek, tersten okunduğunda açık mesajı ’NAMAZ’ olan ‘ZAMAN’ gazetesi ile yoksul halkımızın, köyden şehre göç etmiş saf ve temiz Anadolu insanımızın beyinlerine girerek, tıpkı kanserli hücreler gibi yayıldılar. Halka hizmet hareketi adı altında, kilit noktalara gelebilecek gençlerin, üniversitelerin ilgili bölümlerinde okutulması, ağabey, abla yetiştirilmesi tesadüf değildi. “Başta, Askeriye, Hukuk, Milli Eğitim, Yerel Yönetimler, Polislik gibi temel Devlet kurumlarını denetimleri altına aldılar. Süreçte AKP’li Belediye Başkanları, Milletvekilleri, Türkçe Olimpiyatlarına katkı için birbiriyle yarışıp, Okyanus ötesine selamlarını, bağlılıklarını ekranlardan sunmakta bir sakınca görmediler. FETÖ ’nün müritleri, içeride ve dışarıda, sadece ekonomik yönden değil, hareketin her yönden siyasileşmesi ve güçlenmesi için katkı sundular. Çünkü et, tırnaktan ayrılmıyordu. FETÖ ile AKP ortak hareketle, Anadolu Müslümanlığını bitirerek, Siyasal İslam’da birleştiler ve bu günlere geldik. Durumumuz hiç iyi değil dedi.

İbrahim Akpınar

.  .

Daha Fazla Haber