X
    Kategoriler: Yazarlar

BAŞKANLIK ÜZERİNE…

                                          Çocukluk döneminden itibaren sınıf başkanlığı, okul başkanlığı, okul aile birliği başkanlığı, sivil toplum örgütleri dediğimiz sendika, baro, dernek, vakıf, oda ve borsalar yerel yönetim başkanlıkları  vb  gibi toplumları ilgilendiren kurum ve kuruluşlarının yöneticilerinin  ortak adı olmuştur BAŞKANLIK.

                                      Araştırmacı Juan LİNZ’in üzerinde yaşadığımız dünya üzerinde yapmış olduğu araştırmaya göre;  53 ülke den,  28 ülkenin parlamenter  sistem, 25 ülkenin ise başkanlık ile yönetildiği ve bu başkanlık ile yönetilen 25 ülkeden sadece 5 inde demokrasi olduğunu belirtmiştir.

                                          Kurtuluş savaşının kazanılıp 29 ekim 1923’te  Cumhuriyetin  ilanı ile genç devletin yönetim şeklinin Demokratik Cumhuriyet olması  Atatürk’ün önerisi,  meclis de  oy çokluğu ile kararlaştırılıp kabul edilmiş ve ilk Cumhurbaşkanı da Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK Olmuştur.  Atatürk   ebediyete  intikal ettiği 1938 yılına kadar baskın lider kişiliği ile meclise ve hükümete rağmen kurduğu genç cumhuriyeti  tek adam olarak yönetmiştir.

                                          Atatürk’den sonra günümüze kadar  Demokratik  Cumhuriyetimiz  çok zor evrelerden geçmiştir.  Askeri  ihtilaller  sonrası  arkasından gelen ve birbirinin zıttı yeni Anayasalar yürürlüğe girmiş zamanın siyasi figürlerinin gerek başbakan,  gerekse cumhurbaşkanı olsun baştaki siyasi kişiliğin karakter yapısına göre ülke yönetilmiş;  inişli çıkışlı, kurallı kuralsız anayasayı  bir kez ihlal etme ile bir şey olmaz ( Özallı yıllar) rahatlığının arkasından, bu gün var olan yasa veya anayasa hükümlerinin tamamen görmezden gelindiği bir devlet yönetme anlayışının hakim olduğu bir yönetimle  başbaşayız.

                                          12. Cumhurbaşkanımız   Syn.  Recep Tayyip Erdoğan;  Atatürk’ten sonra bu ülkeyi yöneten en güçlü siyasi kişiliktir. Bu gücü 14 yıldır ülkeyi,  kurduğu partinin tek başına iktidar olmasından tutun da;  Syn  ERDOĞAN’ın  Dominant  kişiliğine, baskın karakterine, tek adamlığına, sınırsız siyasi hırsına, karşısındaki güçsüz ve güven vermeyen muhalefet partilerine, Türk halkının Syn ERDOĞAN’ a duyduğu güven ve sevgi  vb;  neye bağlarsanız bağlayın artık bu elbise bu bedene sığmıyor. son referandum ile birlikte Cumhurbaşkanını halka sectirdiğimiz günden itibaren Ergenekon soruşturmaları ile ısıtılan rejim tartışmaları en hararetli halini almış sorumsuz ama halkın% 52 oyla  sectiği  bir Cumhurbaşkanı, en fazla % 42 oy almış bir iktidara karşı ,mevcut anayasal sınırlar içerisinde hele ki  Syn  ERDOĞAN  gibi siyasi bir kişiliği tutmak tabî ki imkansız olacaktı bu gün o imkansızı hep birlikte yaşıyoruz.

                                          Ufukta  tekrar bir referandum gözüküyor başkanlık sistemi halkın önüne konup tercihi sorulacak. Mesele yapılacak referandumda halka ne sunulacağı,  yarı başkanlık, tam başkanlık partili cumhurbaşkanı. Adı ne olursa olsun yasal ve sağlam zemine oturtulmayan her rejim;  başa gelen siyasetcinin   siyaset yapma anlayışına göre;  ya mızrak cuvalın içinde kalacak, ya da mızrak o çuvala sığmayacak.

Mehmet VARLIOĞLU:

Bu web sitesi çerezleri kullanmaktadır.

Okumak için tıkla