X
    Kategoriler: Yazarlar

D(c)insel İçerik…!

D(c)insel içerik…!
Ya da “köpeği ısırmak…”

Gazetecilikte bir kural vardır…
“İyi haber kötü haberdir, kötü haber ise iyi haberdir…”
Yani…
Bir köpeğin bir insanı ısırması sıradandır, bu kötü haberdir.
Yani bir şey ifade etmez, dikkat çekmez!
Ama bir insan bir köpeği ısırırsa bu kötü haberdir ve bu da habercilik açısından iyi haberdir!
Çünkü sansasyoneldir…
Yani ilki dikkat çekmez ama ikincisi sansasyoneldir ve dikkat çeker.

***

Günümüzde özellikle görsel iletişimin yaygın olması sayesinde maşallah herkes haberci oldu.
Bu hem iyi hem de kötü.
İyisi bilgi çabuk yayılıyor, ama kötüsü ise kirlilik çok.
Bunu fırsata çevirenler var ve bir hayli fazlalar.
Bunu da en iyi değerlendirenler, bir gurubu olan kişiler, bir cemaati olan lider(!)ler ve sair.

***

Siz farkında olmazsınız ama gazetecilik kanıksamaya dayalı olarak basamak basamak ilerler.
Örneğin haber değeri taşıyan herhangi bir olay ilk kez yaşanmıştır ve birinci sayfadan manşetlerde yer alır.
İlerleyen zaman içinde aynı olayın benzerleri yaşanmaya başlayınca bu haberler önce üçüncü sayfaya taşınır, ardından devamı gelirse iç sayfalara gider ve dahası gelirse, içeride ya bir iki sütunluk bir yer kaplar veya hiç kullanılmaz.

***

Mesela trafik kazaları…
Eskiden birinci sayfa ve özellikle üçüncü sayfanın en önemli malzemesi olurdu.
Şimdi kazanın oluşumu, ölü sayısı ve daha bir takım özelliklere bağlı olarak yer alıyor gazete sütunlarında.
Ölü sayısı bile haberin değerini etkiliyor mesela!

***

İşte bunun farkında olan kimi uyanıklar, bunu kullanarak bir takım insanın sinir uçları ile oynayan açıklamalarla dikkat çekiyorlar.
Her seferinde basamağı bir adım daha yukarı taşıyan açıklamalar ile hem dikkat çekiyorlar ve hem de ister istemez haber üretilmesini sağlıyorlar.

***

Son zamanlardaki dinsel-cinsel içerikli açıklamalar buna en bariz örnektir.
“Asansörde halvet” açıklaması mı dersiniz, fetvası mı yoksa zırvası mı dersin bilemem bunun en güzel ve en somut örneğidir.
“Yatak” zırvası…
Küçük yaştakilerle evlenme zırvası…
Ve sair…
Kaşıyor adam ufak ufak.
Yukarıda anlattığım gibi nasıl kaşıyacağını, hangi ifade ile kaşıyacağını biliyor.
Nereyi kaşıyacağını da iyi biliyor.

***

Bunu niye yapıyorlar?
Bunu yapıyorlar çünkü bunun bir çok sebebi var!
Adamın muhtemelen aklı sadece belden aşağıya çalışıyor olabilir.
Hüsnüniyetle cemaatini ahlaken, dinsel/cinsel bakımından uyarıyor olabilir!
Hani Kur’an’ı Arapça okuyup Türkçesini bilmeyen çok ya, Türkçe olarak izahatta bulunuyor olabilir!
“Siz okumayın ben anlatırım” size diyor olabilir…
Olabilir olabilir…

***

Olağandır deyip geçebiliriz.
Ancak olağan olmayan bir durum var.
Niye bu kadar sıklıkla sürekli dinsel içerik yüklenen cinsel zırva var.
Ve bu zırvaları neden aslında İslami kesimde iyi kötü bir yer edinmiş, ve yine iyi kötü bir otorite sayılabilecek kişiler yapıyor.
Ve ayrıca, niye durduk yere bu sıklıkta bu cinsel konuda açıklama geliyor?

***

Muhafazakar kesim kızacak belki ama, çook eskilerden kalma gelenekler var bu kesimin aşırı uçlarında.
Oğlancılık (Civelek), Haremcilik, çok eşlilik ve sair kimi taraflarca gelenek, kimi taraflarca da sünnettir.
Kim ne derse desin bu böyledir.
“Yazmayan tarih utansın” denir ya hani, tarih bunun örnekleri ile doludur.
Buna özenenler adım gibi eminim vardır…

***

Bir şeyi kontrol altında tutmazsanız, başını ne kadar boş bırakırsanız olacağı işte budur…
Olan da budur…
Yani konu cinsel içeriğin dini adamlar(!) tarafından dini anlamlar(!) yüklenen fetva(!)larla getirildiği noktadır burası.

***

Duruma bakarak “Türkiye nereye gidiyor?” diye zaman zaman soruyorsunuz kendi kendinize!
Türkiye ne Batı’ya gidiyor, ne de Doğu’ya…
Hatta şeriata bile gitmiyor!
Keşke gitse…!
Türkiye bu kafayla karma karışık bir akıl yapısına doğru gidiyor.
Bundan adınız gibi emin olun…

***

O küfür ettikleri Atatürk, atasının hayrına kaldırmamış tarikatları, cemaatleri, tekke ve zaviyeleri.
Lütfen tarih okuyun…
Bugün şahit olduğunuz şu anlattığım gelişmeler var ya, bunun onlarca mislini düşünün o dönemde.
Bugün bile baksana, arkadaş herkesin bir tarikatı, her tarikatın bir kolu var.
Herkesin bir dini önermesi, her kesimin bir dini güncellemesi mevcut.
Maşallah dini istedikleri gibi eğip bükebiliyorlar bir fetva ile…
Bir sürü Şeyhülislam(!), bir sürü dini lider çıkmış ortaya!
Siz bırakın iktidar miktidar meselesini, bununla nasıl baş edecek bu toplum ona bakın!

***

Görmüyor musunuz?
Adam ekranda dansöz gibi yarı çıplak kızlarla dini program yapıyor ve bunun dinde yeri olduğunu iddia ediyor.
Kimse de henüz bir şey yapmış değil.
Haydi başet bununla?
Diğerlerinin bundan farkı var mı?
Onlar sadece ekranda yapmıyor bunu!

***

Eskiden saygı duyduğumuz dini otorite sayılan bazı isimler vardı.
Fakat artık kendine “dini otorite” süsü veren ne çok “yobaz” türedi…
Türkiye işte bu din yobazları yüzünden ahlaken bir çöküş yaşıyor.
Ve buna şu anda engel olacak hiçbir otorite olmadığı gibi aksine sanki sırtları sıvazlanıyor!
Benim gördüğüm manzara bu…
Eskiden böyle haberleri nadiren görürdünüz, okurdunuz.
Şimdi sıklıkla okuyor ve görüyor olmanızın sebebi de bu.
Ahlaki çöküş…
Eğitimde çöküş…
Sosyal anlamda çöküş…

***

Son sözüm şu:
“Birileri haber olmak için mi köpeği ısırıyor….!

Halil Halat:

Bu web sitesi çerezleri kullanmaktadır.

Okumak için tıkla