Şu artık kesin ki Haçlı zihniyeti Türkiye için her fırsatı kullanıyor.
Kürtlere güya devlet kurduracaklardı.
35 yıl memleketi Kürtler’i kullanarak kan gölüne çevirdiler.
PKK’yı maşa olarak kullandılar.
Netice ortada…
*****
Şimdi de Suriye bataklığına Türkiye’yi sokarak planı başka bir şekilde uygulamaya çalışıyorlar.
Türkiye’nin sınır güvenliğini zorlayarak bunu denediler.
Sınır hattını güvenli hale getirmek için girişimde bulunan ve bunun için Ordu’yu sınır dışı operasyona gönderen Türkiye’yi başka şekilde kurdukları oyunun içine hapsetmek, buradan Haçlı zihniyetini kullanarak neticeye varmak istiyorlar.
*****
Netice elbette ki, Türkler güçlü olmasın, söz sahibi olmasın ve küçük bir devlet olarak kalsın, bölgeye asla hükmetmesin.
Oyunun içinde sıradan bir rolle basit bir oyuncu olarak kalsın.
İstedikleri bu…
*****
İşte ezber bozan siyaset de burada başlıyor.
Bütün bu dış mihrak olarak görülen oyunlara karşı ciddi, yüksek perdeden ses yükseltiliyor.
Cuhurbaşkanı Erdoğan, bu sesi yükselten kişi.
*****
Fakat muhalefet sınır dışı operasyonu, bunun şeklini, biçimini ve diğer unsurları gündeme getirerek konuyu ve memleket meselesi olmuş hadiseyi tartışmaya açıyor.
Daha önce de yazdım, bunun şu anda ne yeri ne de zamanı.
Türk Ordusu şu anda orada.
Öyle veya böyle girdi oraya.
Bunu tartışmaya açmak iç politika için uygun değil.
Dış politika için de zaten gereksiz bir tartışma olur.
Ki, Batı ve Haçlı zihniyeti böyle bir tartışmayı kullanır.
Kullanıyorlar da…
Buna gerek yok.
*****
Süreç geçsin, sonrasında oturup eteğindeki taşı döksün herkes.
Kim kime laf söyleyecekse zamanı geldiğinde söylesin.
Ancak o zaman bu zaman değil.
*****
Bakın, Batı ve Haçlı zihniyeti kurgu operasyonları ve prodüksüyonlarına nasıl devam ediyor?
Geçen gün Keskin T Tipi Cezaevinde kalmakta olan Alattin Çakıcı, konuya ilişkin müthiş bir değerlendirmede bulundu.
Değerlendirmesi basında çıktı…
Bütün basında manşet olması gereken bir tesbit, yaptı, komployu anlattı ve uyarılarda bulundu.
Diyor ki Çakıcı özetle, “Batı ve Haçlı zihniyeti yıllardır süren komplosuna yenilerini ekliyor. Türkiye’yi bataklığın içine çekmek ve müşkül duruma düşürmek için kendi uçaklarını bile bizim uçaklarımıza benzeterek bombalama yapabilir ve bunu da komplonun en önemli parçası olarak kullanabilir. Dikkat edin…! İktidar ve muhalefet bu tür prodüksüyonlara hazırlıklı olun, bir olun…”
Bu prodüksüyon için Haçlı zihniyetinin Makron’u kullanmak istediğine dikkat çekiyor.
*****
Bu çok çok önemli bir konu.
Alattin Çakıcı, zaman zaman bu tür tesbitlerle dikkat çekiyor.
Daha önce de Diyarbakır başta olmak üzere Hendek Operasyonları öncesinde bu uyarıyı yapmış neticesinde Hendek Operasyonları aylarca sürmüştü.
Hatta Çakıcı, Murat Karayılan’ın 17 maddelik talimat metnini yayınlatmıştı.
*****
İşte Çakıcı, yeni bir komplo teorisi ve prodüksüyonu için uyarılarda bulunuyor.
Bunun mutlaka dikkate alınması gerekir.
Gerçekten çok önemli ve ötesinde Türkiye’yi nelerin beklediği, o çirkin zihniyetlerin neler planladığına dair çok hassas bir durumu anlatıyor.
Çakıcı hadiselere başka bir pencereden bakarak yukarıda belirttiğim gibi siyasete ezber bozan bir yaklaşım sergiliyor.
Bunu, hassas konuyu değerlendirendirmesi gerekenlerin mutlaka dikkate alması gerektiğini düşünüyorum.
*****
Siyaset kurumları bunları değerlendirmeye almalı, oturup tartışmalı.
Gereken ne ise yapmalı.
Çünkü durumun vehameti eğer bu ise hiç tereddüt etmeden söylüyorum, işimiz çok zor.
Muhalefet bu anlamda iktidarla aynı görüşe sahip olarak gerekenin yapılmasını sağlamalı.
İktidar da bu süreçte muhalefeti gerek söylem ve gerekse uygulamalarla rencide edecek duruma sokmamalı.
Yani…
Yani birlik ve beraberlik zamanı.
Siyasette bütün olarak ezber bozma zamanı.
Diye düşünüyorum…