Geçinemiyoruz!!!
» - 27 Şubat 2022 21:50

KESK Kırıkkale Şubeler Platformu, CHP İl Başkanlığı, Alevi Kültürleri Derneği, Türkiye Emekliler Derneği, Sosyal Demokrasi Derneği, Kırıkkale Hüseyin Kahya Parkında basın açıklaması yaptılar.

Grup adına konuşma yapan Eğitim Sen Kırıkkale Şube Başkanı Ayşe Avcı, “Ülke olarak tarihimizin en zor süreçlerinden birisini yaşıyoruz. Yıllardır iç içe geçerek gittikçe daha büyüyen ekonomik, sosyal, siyasal sorunlar yaşamın her alanını tıkayan çoklu bir krize dönüşmüş bulunuyor. Bu çoklu krizin faturası ise halka, emekçilere kesiliyor.”dedi.

Avcı, “Gittikçe ağırlaşan yoksulluk, işsizlik tablosu ile birlikte mevcut iktidarın yönetememe krizi de derinleşmektedir.Cilalanarak piyasaya sürülen “kur korumalı mevduat sistemi” de, “tarihi artış” olarak pazarlanmak istenen asgari ücret artışı da yaşanan krizi çözememektedir. Çünkü asıl ve gerçek tarihi artış hayat pahalılığında yaşanmaktadır.Enerji alanında yaşanan artışlar suya atılan bir taşın oluşturduğu halkalar gibi ulaşımdan gıda ürünlerine, meyve ve sebzeden temel tüketim maddelerine kadar her alana yansımaktadır.Dolayısıyla bugün toplum olarak maruz bırakıldığımız yüksek enflasyonda, artan hayat pahalılığında en büyük pay enerji alanında yaşanan fiyat artışlarıdır.Yılbaşı akşamı elektriğe %50 ile %127 arasında, ortalama %80 oranlı tarihi bir zam yapılmıştır. Doğalgaza ise %25 zam yapılmıştır. Otomatiğe bağlanan akaryakıt zamları toplu ulaşıma yılın ilk günlerinde %40 zam olarak yansımıştır.Sadece bu üç zam yoksullaştırılan halkın, emekçilerin gelirini eritmeye, yaşamını alt üst etmeye yetmektedir.Benzine, mazota, motorine ise durmadan zam yapılmaktadır. Daha dün motorine 1 lira 51 kuruş, benzine 1 lira 61 kuruş zam yapıldı. Bugün, bir avuç mutlu azınlık dışında kalan başta dar gelirliler ve ücretli kesimler olmak üzere milyonlarca insan enerji fiyatlarındaki bu devasa artış sonucunda ısınma ile beslenme arasında seçim yapmaya zorlanmaktadır. Milyonlar artan gıda fiyatları yüzünden yeterince beslenemediği gibi sert geçen kış koşullarında yeterince ısınamadığı halde nerdeyse kira giderlerine ulaşan elektrik ve doğalgaz faturaları ile baş etmeye çalışmaktadır.”dedi.

“Son yıllarda emperyalistler arasında artan hegemonik güç savaşları ve silahlanma yarışı Ukrayna krizinde savaşa dönüşmüştür. Tüm gelişmeler çatışmaların kısa sürede sonlanmayacağını, emperyal güçlerin dünya sisteminde lehlerine sonuçlanacak değişiklikler için düğmeye bastığını göstermektedir.Çıkarları dışında hiçbir şeyi umursamayan NATO, Rusya’ya karşı kuşatma, yayılma ve genişleme stratejisi uygularken Rusya eski gücüne kavuşmak için kendi içerisinde baskı politikalarını süreklileştirirken dışarıya yönelik hegemonik güç politikalarını hayata geçirmektedir.Savaş, Ukrayna’ya kimin hâkim olacağıyla ilgilidir. Emperyalist çıkarlar, yayılmacı ve sömürgeci hevesler savaşla sonuçlanmıştır.Ne yazık ki, tüm savaşlarda olduğu gibi en büyük bedeli ezilenler, emekçiler, halklar ödemektedir. Ukrayna krizinde de yerleşim yerleri bombalanmaya başlanmış, çok sayıda sivil yaşamını yitirmiş ve yaralanmıştır.Oysa krizin tek masumu bölgede yaşayan halklar ve emekçilerdir. Bu nedenle geçmişten bu yana emekçiler ve ezilen halklar savaşa karşı barışı savunurken, emperyalistler sömürüyü ve savaşı varlıklarının temeli olarak görmüştür.Biliyoruz ki;Savaş, ölüm, acı, gözyaşı ve yıkım demektir!Savaş, baskı, şiddet ve sömürünün katmerlenerek artması demektir!Savaş, ekmeğimiz küçülürken zenginlerin kasalarının dolması demektir!Savaş, emeğin haklarının tamamen ortadan kaldırılması demektir!Savaş, iktidarların baskı politikalarına kılıf uydurulması demektir. İnsan haklarının, hukuk ve adaletin hiçe sayılmasıdır! Çevrenin, doğanın tahrip edilmesi demektir!Savaş sürdükçe onlar kasalarını dolduracak, halk yoksulluğa mahkûm olacaktır! Bahsedilen ekonomik yaptırımlardan zenginler, sermaye değil en fazla yoksul halklar, emeği ile geçinenler etkilenecektir.”

“Rusya saldırılarını durdurmalı, NATO silahlanmayı ve yayılmayı esas alan politikalarından vazgeçmelidir.Askeri paktlar dağıtılmalı, başka ülkelerdeki askeri varlıklar sonlandırılmalıdır. Bu kapsamda Ukrayna’daki tüm yabancı güçler geri çekilmelidir.Ülkemizde ve dünyada savaşa, silahlanmaya ayrılan kaynaklar kamusal hizmetlere, insan onuruna yaraşır bir yaşam için kullanılmalıdır.Savaş çığırtkanlarına, savaştan nemalanmak, kendi baskı politikalarına yeni bir gerekçe yaratmak isteyenlere taviz verilmemelidir.Barıştan yana olan herkes, savaş isteyen emperyalistler ve emperyalist politikalara karşı barış mücadelesini yükseltmelidir.Kırıkkale Emek ve Demokrasi Güçleri olarak, bir kez daha altını çizerek belirtiyoruz; Savaşa derhal son verilmeli, gecikmesizin diyalog ve müzakere süreci başlatılmalıdır. ”

Kırıkkale24

Geçinemiyoruz!!!

Geçinemiyoruz!!!
Haber Tarihi: 27 Şubat 2022 21:50
Haber Adresi: https://www.kirikkale24.com/gecinemiyoruz/

KESK Kırıkkale Şubeler Platformu, CHP İl Başkanlığı, Alevi Kültürleri Derneği, Türkiye Emekliler Derneği, Sosyal Demokrasi Derneği, Kırıkkale Hüseyin Kahya Parkında basın açıklaması yaptılar.

Grup adına konuşma yapan Eğitim Sen Kırıkkale Şube Başkanı Ayşe Avcı, “Ülke olarak tarihimizin en zor süreçlerinden birisini yaşıyoruz. Yıllardır iç içe geçerek gittikçe daha büyüyen ekonomik, sosyal, siyasal sorunlar yaşamın her alanını tıkayan çoklu bir krize dönüşmüş bulunuyor. Bu çoklu krizin faturası ise halka, emekçilere kesiliyor.”dedi.

Avcı, “Gittikçe ağırlaşan yoksulluk, işsizlik tablosu ile birlikte mevcut iktidarın yönetememe krizi de derinleşmektedir.Cilalanarak piyasaya sürülen “kur korumalı mevduat sistemi” de, “tarihi artış” olarak pazarlanmak istenen asgari ücret artışı da yaşanan krizi çözememektedir. Çünkü asıl ve gerçek tarihi artış hayat pahalılığında yaşanmaktadır.Enerji alanında yaşanan artışlar suya atılan bir taşın oluşturduğu halkalar gibi ulaşımdan gıda ürünlerine, meyve ve sebzeden temel tüketim maddelerine kadar her alana yansımaktadır.Dolayısıyla bugün toplum olarak maruz bırakıldığımız yüksek enflasyonda, artan hayat pahalılığında en büyük pay enerji alanında yaşanan fiyat artışlarıdır.Yılbaşı akşamı elektriğe %50 ile %127 arasında, ortalama %80 oranlı tarihi bir zam yapılmıştır. Doğalgaza ise %25 zam yapılmıştır. Otomatiğe bağlanan akaryakıt zamları toplu ulaşıma yılın ilk günlerinde %40 zam olarak yansımıştır.Sadece bu üç zam yoksullaştırılan halkın, emekçilerin gelirini eritmeye, yaşamını alt üst etmeye yetmektedir.Benzine, mazota, motorine ise durmadan zam yapılmaktadır. Daha dün motorine 1 lira 51 kuruş, benzine 1 lira 61 kuruş zam yapıldı. Bugün, bir avuç mutlu azınlık dışında kalan başta dar gelirliler ve ücretli kesimler olmak üzere milyonlarca insan enerji fiyatlarındaki bu devasa artış sonucunda ısınma ile beslenme arasında seçim yapmaya zorlanmaktadır. Milyonlar artan gıda fiyatları yüzünden yeterince beslenemediği gibi sert geçen kış koşullarında yeterince ısınamadığı halde nerdeyse kira giderlerine ulaşan elektrik ve doğalgaz faturaları ile baş etmeye çalışmaktadır.”dedi.

“Son yıllarda emperyalistler arasında artan hegemonik güç savaşları ve silahlanma yarışı Ukrayna krizinde savaşa dönüşmüştür. Tüm gelişmeler çatışmaların kısa sürede sonlanmayacağını, emperyal güçlerin dünya sisteminde lehlerine sonuçlanacak değişiklikler için düğmeye bastığını göstermektedir.Çıkarları dışında hiçbir şeyi umursamayan NATO, Rusya’ya karşı kuşatma, yayılma ve genişleme stratejisi uygularken Rusya eski gücüne kavuşmak için kendi içerisinde baskı politikalarını süreklileştirirken dışarıya yönelik hegemonik güç politikalarını hayata geçirmektedir.Savaş, Ukrayna’ya kimin hâkim olacağıyla ilgilidir. Emperyalist çıkarlar, yayılmacı ve sömürgeci hevesler savaşla sonuçlanmıştır.Ne yazık ki, tüm savaşlarda olduğu gibi en büyük bedeli ezilenler, emekçiler, halklar ödemektedir. Ukrayna krizinde de yerleşim yerleri bombalanmaya başlanmış, çok sayıda sivil yaşamını yitirmiş ve yaralanmıştır.Oysa krizin tek masumu bölgede yaşayan halklar ve emekçilerdir. Bu nedenle geçmişten bu yana emekçiler ve ezilen halklar savaşa karşı barışı savunurken, emperyalistler sömürüyü ve savaşı varlıklarının temeli olarak görmüştür.Biliyoruz ki;Savaş, ölüm, acı, gözyaşı ve yıkım demektir!Savaş, baskı, şiddet ve sömürünün katmerlenerek artması demektir!Savaş, ekmeğimiz küçülürken zenginlerin kasalarının dolması demektir!Savaş, emeğin haklarının tamamen ortadan kaldırılması demektir!Savaş, iktidarların baskı politikalarına kılıf uydurulması demektir. İnsan haklarının, hukuk ve adaletin hiçe sayılmasıdır! Çevrenin, doğanın tahrip edilmesi demektir!Savaş sürdükçe onlar kasalarını dolduracak, halk yoksulluğa mahkûm olacaktır! Bahsedilen ekonomik yaptırımlardan zenginler, sermaye değil en fazla yoksul halklar, emeği ile geçinenler etkilenecektir.”

“Rusya saldırılarını durdurmalı, NATO silahlanmayı ve yayılmayı esas alan politikalarından vazgeçmelidir.Askeri paktlar dağıtılmalı, başka ülkelerdeki askeri varlıklar sonlandırılmalıdır. Bu kapsamda Ukrayna’daki tüm yabancı güçler geri çekilmelidir.Ülkemizde ve dünyada savaşa, silahlanmaya ayrılan kaynaklar kamusal hizmetlere, insan onuruna yaraşır bir yaşam için kullanılmalıdır.Savaş çığırtkanlarına, savaştan nemalanmak, kendi baskı politikalarına yeni bir gerekçe yaratmak isteyenlere taviz verilmemelidir.Barıştan yana olan herkes, savaş isteyen emperyalistler ve emperyalist politikalara karşı barış mücadelesini yükseltmelidir.Kırıkkale Emek ve Demokrasi Güçleri olarak, bir kez daha altını çizerek belirtiyoruz; Savaşa derhal son verilmeli, gecikmesizin diyalog ve müzakere süreci başlatılmalıdır. ”

Daha Fazla Haber