ÖZDAĞ’DAN ŞOK İDDİA; MUHALEFET LİDERLERİNE SUİKAST YAPILABİLİR

İnternet medya temsilcilerinin büyük yankı bulan toplantılarının bu hafta ki konuğu Gelecek Partisi Genel Başkanı Yardımcısı Hemşehrimiz Selçuk Özdağ oldu. Ülke gündemini değerlendiren Özdağ toplandılar dikkat çeken bir iddia da bulundu; ‘Önümüzdeki süreçte siyasi suikastler yaşanabilir’

ÖZDAĞ’DAN ŞOK İDDİA; ‘LİDERLERE SUİKAST YAPILABİLİR’
ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

İnternet medya temsilcilerinin düzelediği ve gündemi belirleyen açıklamalara ev sahipliği yaptığı ‘Kırıkkale Buluşmaları’nın bu hafta ki bu konuğu Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hemşerimiz Selçuk Özdağ oldu. Süvariler Binicilik Kulübü’nde gerçekleşen ve genel merkez yöneticileri ile İl Başkanı Gülfem Betül Ekinci’nin de katıldığı buluşmada Özdağ, ülke gündemine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Toplantı da şık bir iddiada bulunan Özdağ ‘Önümüzde ki süreçte Meral Akşener’e, Ahmet Davutoğlu’na, Ali Babacan’a kısaca cumhuriyet ittifakında olmayanlara siyasi bir suikast olabilir’ dedi. Özdağ erken seçim için ‘Yüzde 60 bu yıl Kasım ayı, yüzde 100 önümüzde ki yıl Nisan ayı’ iddiasında bulundu.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, İstanbul Sözleşmesi’nin feshine yönelik ‘ Bu sözleşmeye uygum yasalar çıkartılmadı. Cumhurbaşkanı TBMM’nin kabul ettiği sözleşmeyi tek başına feshedemez. Anayasaya aykırı’ derken öğrenci andı konusuna ise ‘ Bu andı kaldırılmasını isteyen AK Partili Milli Eğitim Bakanı. Geri gelmesini isteyen MHP’li Türk Eğitim Sen. Bahçeli ile Erdoğan oturacak buna bir karara verecek.’değerlendirmesinde bulundu.

BABACAN EKONOMİST DEĞİLDİR

Faizlerin yüksekliği ile ilgili konu da açıklamalarda bulunan Özdağ, “Bir gün faizle alakalı görevli arkadaşlar o dönem Erdoğan’dan fırça yemişler, Sayın Davutoğlu durumu öğrendi ve gece saat 12.00 gibi Erdoğan’dan randevu alarak yanına gitti. Burada sayın Erdoğan’a faizin durumu hakkında bilgiler verdi. Herkes Babacan’ı ekonomist biliyor ancak asıl ekonomist sayın Davutoğlu’dur. Ali Babacan endüstri mühendisidir. Faizler Davutoğlu zamanında hatırlarsanız eğer tek haneliydi. Enflasyon 6, dolar ise 2.75’di. Sayın Davutoğlu ülkeyi şeffaf yönetiyordu Erdoğan’ın vesayeti altında olmasına rağmen başarılıydık” dedi.

BAŞKANLIK SİSTEMİ

Başkanlık sisteminin tam bir felaket olduğuna dikkat çeken Özdağ ‘Bu sistem ülkeyi felakete sürüklüyor. Tek adam devleti, tek parti devletine dönüşüyoruz. Derhal bu sistemden vazgeçilmeli’ dedi. Erdoğan’ın kesinlikle Cumhurbaşkanı seçilemeceğini iddia eden Özdağ ‘Kıyamet kopsa Erdoğan yine de Cumhurbaşkanı seçilemez. Cumhur ittifakı başarılı olamayacak’ yorumunda bulundu. Anketler de Gelecek Partisi’nin 5 ila 8 puan arasında olduğunu söyleyen Özdağ, ilk seçimden sonra tekrar parlementer sistemin geleceğini kaydetti.

HDP KAPATILMAMALI

HDP’nin kapatılması konusunda ki soruya cevabında “Genel olarak partilerin kapatılmasına karşıyım” sözleri ile başlayan Özdağ, “Biz partilerin kapatılmasına karşıyız. HDP özeleştiri yapması gerek. Tövbe etmesi gerekiyor. HDP’nin aynı zamanda özerlik, federasyon yapı PKK, bunlarla arasına mesafe koyması gerekiyor. Koyabildiği kadar koyacak, koyamazsa Türkiye Cumhuriyetini yönetenler pkk yı bitirerek koyacak. PKK olduğu sürece HDP milletvekilleri şiddete karşıyız diyemezler, öldürürler. Çocukları kaçırılır o yüzden HDP’nin tövbe etmesi gerekiyor” dedi.

SALDIRIYA UĞRADIM

Özdağ sözlerini şöyle sürdürdü; “Ben Ülkücüyüm Ankara’da bir gazeteye demeç verdim, Ülkü Ocaklarından 8 kişi geldi bana sopalarla silahlarla saldırdı” sözleri ile kendisine yapılan saldırı konusunda bilgiler veren Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, “Bir demeç verdim ne hakaret var, ne iftira var, kaldı ki MHP kapatılsın demedim. MHP’ye karşıyım demedim. Devlet Bahçeli teröre bulaşmıştır demedim. Sadece soru sordum böyle bir olay ile karşılaştım. Bugün vekiller PKK ile söylemde bulunmalarını istiyoruz ama söylenilecek bir ortamda Türkiye Cumhuriyeti devletinin koruması gerekiyor.’ dedi.

MÜLAKATI KALDIRACAĞIZ

Kamu personel alımıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Özdağ, ‘Tıpta TUS var. Bu sınavı kazananlar uzman olabiliyor. Liyakata göre yükselme sadece tıp alanında. Bugün neden hâkimlikte hus yok, niye savcılıkta sus yok, niye öğretmenlikte öys yok niye memurlukta mus yok, hani merkezi sınavla yapalım. 90 puan almış öğretmen bu ülkede Chp’li diye eleniyor ama sana yakın 60 puan alan bir öğretmen benim partilim yandaşım diye mülakatta 100 alıp kadroyu alıyor. 90 alan öğretmen olamıyor, 60 alan öğretmen oluyor. 60 alan hâkim oluyor 90 alan hâkim olamıyor. Sonra buradan adalet bekliyoruz buradan eğitim bekliyoruz. İşte Gelecek Partisi olarak biz mülakatı kaldıracağız diyor. O nedenle bugün bunların anayasa yapma gibi bir hakları da yok hadleri de değil zaten’ ifadelerin kullandı.

ATALAY’LA KARŞI KARŞIYA GELDİM

Darbe girişimi sonrasında yüzde 51 ile geçen anayasa sonrasında ülkemiz bir felakete sürüklenmiştir Erdoğan, Bahçeli’nin ardına da takılarak hayatının en büyük yanlışını yapmıştır. Tarih olması gerekirken tarihin anacağı bir isim olacakken artık tarihin anmayacağı bir noktaya gelmiştir. Ben bugüne kadar Erdoğan için sarf ettiğim bütün sözlerimin arkasındayım. Sayın Erdoğan, 17-25 Aralık 2014’e kadar Türk siyasi hayatının en önemli adamıdır. Atatürk’ten sonra en önemli adamdır, ama bu o şahısların yüce divana gitmemesi nedeniyle bende kırılma noktası olmuştur. Çözüm sürecindeki yanlışlar bende kırılma sürecini doğurmuştur. Öcalan’ın mektubunun okutulması PKK’nın militanlarına dokunulmaması ben çözüm sürecinin başlangıcını destekledim ama işleyişini desteklemedim. Çözüm sürecinin başlangıcı doğruydu, ama usulü ve metodu yanlıştı. Beşir Atalay ile karşı karşıya geldim ve yüzlerine söyledim herşeyi. Bugün burada ne söylediysem o gün de orada söyledim.’ diye konuştu.

KIRIKKALE’DEN TEKLİF GELMEDİ

Özdağ açıklamalarını şöyle sürdürdü; ‘Konur’luyum benim köyüm bir sancak yaklaşık 550 yılık yerleşim yeri Hacıbektaş’ın müridleri Hasandede, Haydardede ve Ali dede bulunuyor. Benim köyümde de Ali Dede yatıyor. Bu üç mürit Hacıbektaş’ın dostlarıdır. Kitap yazmayı çok seviyorum o süreçte köyüm ile ilgili kitap yazdım, Manisa seçim bölgem olsa da Konur’dan akrabalarımdan hiç kopmadım. Çocukluğumun geçtiği şehir Manisa olunca, acılarıma annelik yapan şehir, liderlik yaptım o bölgede çok başarılı oldum. Manisa’da Muğla’da İzmir’de imzamız var ben bulunduğum illerde rengimi vermeye çalıştım. Hayatımız boyunca gittiğimiz yerlere hep rengimizi vermeye çalıştık. Düzgün hizmet etmeye gayret gösterdik. Kırıkkale’den siyaset düşünüp düşünmeyeceğime Genel Merkezimiz karar verir. Ak partide görev yaptığım dönemde ise Kırıkkale’den teklif gelmedi. Hayalimde Büyükşehir Belediye başkanlığı adaylığını düşünüyorum. Manisa da şahsımın yüzde 12 oyumuz var, anket şirketlerinde de bu çıkmıştır. Ben bu eli hiç kirletmedim, o dönem CHP il başkan yardımcısı bile bana mesaj atmış gelin Manisa’dan Büyükşehir Belediye Başkan adayı olun demiştir. Ben herkese el uzatmadım, kimseyi üzmemeye gayret gösterdim. Yarın inanıyorum ki Cumhurbaşkanı değişecek ve bizden de bakanlar olacak, o zaman halkımıza hizmet edeceğiz.’

AK PARTİ’YE TEKRAR ÇAĞRILDIM

Parti kurulmadan önce üst düzey ak partili bir dostum beni aradı, ‘Dün sayın cumhurbaşkanımız ile beraberdik, sayın cumhurbaşkanımız Selçuk beyi ara dedi bana, herkesi aramam ama Selçuk Bey aranacak bir arkadaşımız dedim diyerek beni aradı. Selçuk Bey kendisi için siyaset yapmadı memleket için siyaset yaptı. Parti için yaptı ona karşı mahcubuz dedi. Sayın Cumhurbaşkanımız mahcubiyetimizi gidermek istiyoruz nasıl gidereceğimize Selçuk Bey karar versin’ dedi. Bi bakıma açık makam verildi. Biz bu süreçte Sayın Genel Başkanımız Davutoğlu ile yola çıktık ve bizim bu yoldan dönmemiz etik olmaz.’

BAHÇELİ DESTEK VERMEDİ

‘Sayın Bahçeli’nin bugünki desteklerini Türkiye için yaptığına inanmıyorum, sadece MHP genel başkanlığında kalmak için yaptı. Sayın Bahçeli, Sayın Davutoğlu’nun hükümeti kuralım ziyaretinde hükümet kurmayı kabul etmedi. O gün ki ziyarette sayın Bahçeli bize Ak Parti teklifte bulunmadı dedi ve daha sonra o gün ziyarette bulunan bir arkadaşımız biz, Sayın Bahçeli’ye 4 teklifte bulunduk, Bahçeli Erdoğan aleyhine konuştu, Sayın Davutoğlu ise biz Sayın cumhurbaşkanını konuşmaya gelmedik dedi. O gün ülkenin krizden çıkması için Davutoğlu hemen hükümet kurulması için Bahçeli’den destek istedi. Siyaseti şeffaf yapacağız dost doğru yapacağız, öleceğiz ama siyaseti doğru yapacağız.’