SaÄŸlık Müdürü Sönmez’e ilk vatandaÅŸlık unvanı verildi
» - 10 Ekim 2022 06:48

SaÄŸlık Müdürü Sönmez’e ilk vatandaÅŸlık unvanı verildi

SaÄŸlık Müdürü Dr. Fatma Sönmez’e Azerbaycan’ın Kültür Bakanı Anar Kerimov tarafından ÅžuÅŸa’nın ilk vatandaÅŸlık unvanı verildi.
Kırıkkale’nin YahÅŸihan Ä°lçe SaÄŸlık Müdürü Dr. Fatma Sönmez’e Türk dünyasına yapmış olduÄŸu çalışmalar, Türk dünyasının birliÄŸi ve bütünlüğüne yapmış olduÄŸu katkılarından dolayı ÅžuÅŸa’nın ilk vatandaÅŸlık unvanı verildi.
KardeÅŸ ülke Azerbaycan’ın kültür baÅŸkenti ve KarabaÄŸ’ın sembol ÅŸehri ÅžuÅŸa’nın ilk vatandaÅŸlık unvanıyla büyük bir sevinç ve mutluluk yaÅŸayan Sönmez, Ahmet Yesevi yolunu ve prensiplerini gönüllerde buluÅŸturmak için 29 yıldır büyük gayret gösteriyor.
Sönmez, yıllar sonra Ermenistan iÅŸgalinden kurtulan ÅžuÅŸa’da düzenlenen bir toplantıya katıldı ve duygulu anların yaÅŸandığı toplantıda kendisine, Azerbaycan’ın Kültür Bakanı Anar Kerimov tarafından ÅžuÅŸa’nın ilk vatandaÅŸlık unvanı verildi.
Türkiye adına böyle bir kimliğe sahip olmanın kendisi için büyük bir ayrıcalık olduğuna dikkat çeken Sönmez, bundan sonraki süreçteki çalışmalarda ve atacağı her adımda bu değeri onurla taşıyacaklarını belirtti.
Sönmez, kendisine verilen ve üzerinde ÅžuÅŸa yazan KarabaÄŸ’ın simgesi olan “Har-ı Bülbül’ sembollerini ise yakasından hiç ayırmıyor.
YaÅŸadıklarını anlatan Sönmez yaptığı açıklamada, “28 yılı aÅŸkın bir zamandır Ahmet Yesevi yolu araÅŸtırmacısıyım. Elimden geldiÄŸince kendi ÅŸahsi gayretlerimle Ahmet Yesevi atamızı ve onun ocağında yetiÅŸen ve Türk dünyasının ata yurtlarının hemen hepsine yayılmış olan talebelerini anlatmaya, onun yol prensiplerini gönüllerle buluÅŸturmaya gayret ediyorum.” dedi.

” ÅžuÅŸa’nın ilk vatandaÅŸlık unvanını bana takdim etti.”

Kendisine çok anlamlı ve bir o kadar da değer taşıyan ödüllerin verildiğini belirten Sönmez, şunları söyledi:
“6 Eylül’de can Azerbaycan’a bir ziyaret gerçekleÅŸtirdim. Azerbaycan’da kısa bir süre önce 44 günlük bir muharebe neticesinde iÅŸgal altında bulunan ve azadlığına kavuÅŸmuÅŸ olan güzel ÅžuÅŸa’mızda bir toplantıya katıldım. Orada tabi ki çok farklı duygularla bulundum. Hem ÅžuÅŸa’nın azad edilmiÅŸliÄŸinin verdiÄŸi bir mutluluk ve heyecan, hem de oradaki kardeÅŸlerimizle bir arada bulunmak huzur verici. Aynı zamanda 44 günlük muharebe neticesinde vatanı uÄŸruna ÅŸehit düşen kardeÅŸlerimizi ziyaret etmek ayrıca bizi elbette ki hüzünlendirdi. Ama onların ailelerinin yaÅŸadığı gururu ve onların ÅŸahadetleri neticesinde azadlığa kavuÅŸmuÅŸ topraklarda o toplantıda Türkiye’yi temsilen bulunmak ise benim için çok büyük bir onur oldu. ÅžuÅŸa’daki katıldığım toplantıya Azerbaycan’ımızın Kültür Bakanı Sayın Anar Kerimov bey katılmışlardı. Anar bey Kültür Bakanımız hakikaten bütün toplantıya katılan her bir kiÅŸiyle yakinen ilgilenirken bize de Türkiye’den katılmış olmamız sebebiyle çok büyük bir yakınlık, çok büyük bir samimiyet, kardeÅŸ mahiyetinde bir karşılamayla bizi kendisi karşıladı ve Türk dünyasında yaptığım çalışmalar, Türk dünyasının birliÄŸi ve bütünlüğü sebebiyle yani birliÄŸi için yaptığım katkılar sebebiyle ÅžuÅŸa’nın ilk vatandaÅŸlık unvanını bana takdim etti. Bu benim için hakikaten kelimelere nasıl dökülür bilmiyorum ama çok büyük bir onur niÅŸanesi oldu. Çünkü ÅžuÅŸa ÅŸu anda yeniden yapılandırılan, yeniden Azerbaycan topraklarına katılımıyla hem gururu, hem heyecanı yaÅŸanan bir bölge iken Türkiye’den böyle bir kimliÄŸe sahip olmak benim için çok büyük bir ayrıcalık oldu. ÅžuÅŸa’nın ilk vatandaşı olarak anılmak hem de Türkistan’ın kardeÅŸi olması benim için çifte bir mutluluk, huzur ve aynı zamanda bugüne kadar yaptığım bütün çalışmaların, bütün sorumlulukların ötesinde omuzlarıma daha çok sorumluluk yüklemiÅŸ oldu.”

Sönmez, kendisine verilen üzerinde ÅžuÅŸa yazan ve KarabaÄŸ’ın sembolü “Har-ı Bülbül” sembollerini sadece yakasında deÄŸil gönlünde, kalbinin üzerinde bulundurarak bundan sonraki atacağı her adımda o sorumluluÄŸu taşıyacaklarını sözlerine ekledi.

-” Senin Türkiye’den gelen ayaklarına kurban olayım.”

Sağlık Müdürü Sönmez, katıldığı bir toplantı sonrası unutamadığı bir hatırasını ise şu satırlarla anlattı:
“Azerbaycan’na giderek orada birkaç kez çeÅŸitli programlara katıldım. Azad edilen topraklarda ilk kez 28 yıl sonra kutlanan bir nevruz programıydı. ÅžuÅŸa’da yapılan programda orada yaÅŸadığım bir anıyı anlattım. Kültür Bakanı Anar Kerimov ve diÄŸer birçok davetlilerin katıldığı bu toplantıda bu anı benim için olduÄŸu kadar bütün toplantı sakinlerini de hakikaten farklı bir duygu yoÄŸunluÄŸuna doÄŸru götürdü. 2019 yılında katıldığım bu nevruz programında akÅŸam vaktiydi. AkÅŸam namazımı kılmak istediÄŸimi programa katılan Ganire PaÅŸeyeva hanıma söyledim. O da ‘ÅŸurada kılabilirsin’ dedi. ArkadaÅŸlar yardımcı olsunlar. Ben de dedim ki, ‘burası bizim öz yurdumuz. Ben gidip herhangi bir kapıyı çalıp orada namaz kılmak istiyorum’ dedim. Bunun üzerine yanıma bir hanımefendi, gazeteci ÅŸahlı hanım vardı onu verdiler. SaÄŸ olsun onun desteÄŸi ile gittik. Biraz yürüdükten sonra bir evin kapısını çaldık. İçeriden yaÅŸlı bir ninem çıktı. Dedim ki ‘nine hayırlı akÅŸamlar. Ben Türkiye’den geliyorum. Senin evinde bir namaz kılsam olur mu?’ Ninem önce anlayamadı. ‘Nereden geliyorsun’ dedi. ‘Türkiye’den geliyorum nine’ dedim. Sonra nine inanılmaz bir duygu yoÄŸunluÄŸu yaÅŸadı. O anı kelimelerle anlatmakta zorlanıyorum. Gözlerinden bir anda yaÅŸlar boÅŸalmaya baÅŸladı ve dizlerine vurarak ‘sen Türkiye’den mi geliyorsun? Senin Türkiye’den gelen ayaklarına kurban, seni bize gönderen yarada kurban. Gel evladım kıl burada. Burası senin evin’ dedi. ‘Burası senin yurdun. Tabi ki kıl kıl’ dedi ve bana sıkıca sarıldı. GözyaÅŸları sel oldu o an. Bu anı unutamıyorum. Büyük duygu seli yaÅŸadım. Beni içeriye aldı ve evindeki en iyi ve ilk defa kullandığı battaniyesini çıkararak yere serdi. Hani insan sevdiÄŸi birisini pamuklara sarmak ister ya. Battaniyeyi serdi ve bana ‘namazını kıl’ dedi. ‘Ben de seni seyretsem olur mu ?’ dedi. Namazımı kılana kadar beni izledi ve sonunda beraberce dua ettik. Dedik ki, ‘İnÅŸallah rabbim bize gösterecek. Allah’ın izniyle güzel ÅžuÅŸa’mızda Zengezur’umuzda ve Kelbecer’imizde ve diÄŸer iÅŸgal altındaki azadlığı bekleyen bütün topraklarımızda beraberce namaz kılacağız. Ä°nÅŸallah şükür namazlarında beraberce dua edeceÄŸiz’ dedik.

-“Türkiye’nin yaptığı kardeÅŸliÄŸi hiçbir zaman unutmayacağız.”

Orada inanın ülkemizin ay yıldızlı bayrağına karşı o kadar büyük bir sevgi seli var ki anlatamam. Sokaklarda, caddelerde, arabalarda, lokantalarda, masalarda, pencerelerde hep ay yıldızlı bayrağımız Türkiye sevinci, Türkiye sevgisi, Türkiye duası çok dikkatimi çekti. ‘Biz kardeÅŸ Türkiye’mizin yaptığı kardeÅŸliÄŸi 44 günlük muharebede bize verdiÄŸi desteÄŸi hiçbir zaman unutmayacağız’ diyorlar. ‘Gerçek kardeÅŸlik buydu ve bu kardeÅŸliÄŸi Türkiye bize sonuna kadar gösterdi’ diyorlar. Biz de dua ediyoruz ki, iÅŸgal altında olan topraklarımız azadlığa kavuÅŸsun ve biz de yine gidip oralarda o güzel toplantıları yapalım. Şükür namazlarını ninemizle beraber kılalım. Ayrıca Türk dünyasının birliÄŸi, ata yurtlarının gücü, Türkiye’mizin gücü hep ilelebet payidar olsun.”

Kırıkkale24

SaÄŸlık Müdürü Sönmez’e ilk vatandaÅŸlık unvanı verildi

SaÄŸlık Müdürü Sönmez’e ilk vatandaÅŸlık unvanı verildi
Haber Tarihi: 10 Ekim 2022 06:48
Haber Adresi: https://www.kirikkale24.com/saglik-muduru-sonmeze-ilk-vatandaslik-unvani-verildi/

SaÄŸlık Müdürü Sönmez’e ilk vatandaÅŸlık unvanı verildi

SaÄŸlık Müdürü Dr. Fatma Sönmez’e Azerbaycan’ın Kültür Bakanı Anar Kerimov tarafından ÅžuÅŸa’nın ilk vatandaÅŸlık unvanı verildi.
Kırıkkale’nin YahÅŸihan Ä°lçe SaÄŸlık Müdürü Dr. Fatma Sönmez’e Türk dünyasına yapmış olduÄŸu çalışmalar, Türk dünyasının birliÄŸi ve bütünlüğüne yapmış olduÄŸu katkılarından dolayı ÅžuÅŸa’nın ilk vatandaÅŸlık unvanı verildi.
KardeÅŸ ülke Azerbaycan’ın kültür baÅŸkenti ve KarabaÄŸ’ın sembol ÅŸehri ÅžuÅŸa’nın ilk vatandaÅŸlık unvanıyla büyük bir sevinç ve mutluluk yaÅŸayan Sönmez, Ahmet Yesevi yolunu ve prensiplerini gönüllerde buluÅŸturmak için 29 yıldır büyük gayret gösteriyor.
Sönmez, yıllar sonra Ermenistan iÅŸgalinden kurtulan ÅžuÅŸa’da düzenlenen bir toplantıya katıldı ve duygulu anların yaÅŸandığı toplantıda kendisine, Azerbaycan’ın Kültür Bakanı Anar Kerimov tarafından ÅžuÅŸa’nın ilk vatandaÅŸlık unvanı verildi.
Türkiye adına böyle bir kimliğe sahip olmanın kendisi için büyük bir ayrıcalık olduğuna dikkat çeken Sönmez, bundan sonraki süreçteki çalışmalarda ve atacağı her adımda bu değeri onurla taşıyacaklarını belirtti.
Sönmez, kendisine verilen ve üzerinde ÅžuÅŸa yazan KarabaÄŸ’ın simgesi olan “Har-ı Bülbül’ sembollerini ise yakasından hiç ayırmıyor.
YaÅŸadıklarını anlatan Sönmez yaptığı açıklamada, “28 yılı aÅŸkın bir zamandır Ahmet Yesevi yolu araÅŸtırmacısıyım. Elimden geldiÄŸince kendi ÅŸahsi gayretlerimle Ahmet Yesevi atamızı ve onun ocağında yetiÅŸen ve Türk dünyasının ata yurtlarının hemen hepsine yayılmış olan talebelerini anlatmaya, onun yol prensiplerini gönüllerle buluÅŸturmaya gayret ediyorum.” dedi.

” ÅžuÅŸa’nın ilk vatandaÅŸlık unvanını bana takdim etti.”

Kendisine çok anlamlı ve bir o kadar da değer taşıyan ödüllerin verildiğini belirten Sönmez, şunları söyledi:
“6 Eylül’de can Azerbaycan’a bir ziyaret gerçekleÅŸtirdim. Azerbaycan’da kısa bir süre önce 44 günlük bir muharebe neticesinde iÅŸgal altında bulunan ve azadlığına kavuÅŸmuÅŸ olan güzel ÅžuÅŸa’mızda bir toplantıya katıldım. Orada tabi ki çok farklı duygularla bulundum. Hem ÅžuÅŸa’nın azad edilmiÅŸliÄŸinin verdiÄŸi bir mutluluk ve heyecan, hem de oradaki kardeÅŸlerimizle bir arada bulunmak huzur verici. Aynı zamanda 44 günlük muharebe neticesinde vatanı uÄŸruna ÅŸehit düşen kardeÅŸlerimizi ziyaret etmek ayrıca bizi elbette ki hüzünlendirdi. Ama onların ailelerinin yaÅŸadığı gururu ve onların ÅŸahadetleri neticesinde azadlığa kavuÅŸmuÅŸ topraklarda o toplantıda Türkiye’yi temsilen bulunmak ise benim için çok büyük bir onur oldu. ÅžuÅŸa’daki katıldığım toplantıya Azerbaycan’ımızın Kültür Bakanı Sayın Anar Kerimov bey katılmışlardı. Anar bey Kültür Bakanımız hakikaten bütün toplantıya katılan her bir kiÅŸiyle yakinen ilgilenirken bize de Türkiye’den katılmış olmamız sebebiyle çok büyük bir yakınlık, çok büyük bir samimiyet, kardeÅŸ mahiyetinde bir karşılamayla bizi kendisi karşıladı ve Türk dünyasında yaptığım çalışmalar, Türk dünyasının birliÄŸi ve bütünlüğü sebebiyle yani birliÄŸi için yaptığım katkılar sebebiyle ÅžuÅŸa’nın ilk vatandaÅŸlık unvanını bana takdim etti. Bu benim için hakikaten kelimelere nasıl dökülür bilmiyorum ama çok büyük bir onur niÅŸanesi oldu. Çünkü ÅžuÅŸa ÅŸu anda yeniden yapılandırılan, yeniden Azerbaycan topraklarına katılımıyla hem gururu, hem heyecanı yaÅŸanan bir bölge iken Türkiye’den böyle bir kimliÄŸe sahip olmak benim için çok büyük bir ayrıcalık oldu. ÅžuÅŸa’nın ilk vatandaşı olarak anılmak hem de Türkistan’ın kardeÅŸi olması benim için çifte bir mutluluk, huzur ve aynı zamanda bugüne kadar yaptığım bütün çalışmaların, bütün sorumlulukların ötesinde omuzlarıma daha çok sorumluluk yüklemiÅŸ oldu.”

Sönmez, kendisine verilen üzerinde ÅžuÅŸa yazan ve KarabaÄŸ’ın sembolü “Har-ı Bülbül” sembollerini sadece yakasında deÄŸil gönlünde, kalbinin üzerinde bulundurarak bundan sonraki atacağı her adımda o sorumluluÄŸu taşıyacaklarını sözlerine ekledi.

-” Senin Türkiye’den gelen ayaklarına kurban olayım.”

Sağlık Müdürü Sönmez, katıldığı bir toplantı sonrası unutamadığı bir hatırasını ise şu satırlarla anlattı:
“Azerbaycan’na giderek orada birkaç kez çeÅŸitli programlara katıldım. Azad edilen topraklarda ilk kez 28 yıl sonra kutlanan bir nevruz programıydı. ÅžuÅŸa’da yapılan programda orada yaÅŸadığım bir anıyı anlattım. Kültür Bakanı Anar Kerimov ve diÄŸer birçok davetlilerin katıldığı bu toplantıda bu anı benim için olduÄŸu kadar bütün toplantı sakinlerini de hakikaten farklı bir duygu yoÄŸunluÄŸuna doÄŸru götürdü. 2019 yılında katıldığım bu nevruz programında akÅŸam vaktiydi. AkÅŸam namazımı kılmak istediÄŸimi programa katılan Ganire PaÅŸeyeva hanıma söyledim. O da ‘ÅŸurada kılabilirsin’ dedi. ArkadaÅŸlar yardımcı olsunlar. Ben de dedim ki, ‘burası bizim öz yurdumuz. Ben gidip herhangi bir kapıyı çalıp orada namaz kılmak istiyorum’ dedim. Bunun üzerine yanıma bir hanımefendi, gazeteci ÅŸahlı hanım vardı onu verdiler. SaÄŸ olsun onun desteÄŸi ile gittik. Biraz yürüdükten sonra bir evin kapısını çaldık. İçeriden yaÅŸlı bir ninem çıktı. Dedim ki ‘nine hayırlı akÅŸamlar. Ben Türkiye’den geliyorum. Senin evinde bir namaz kılsam olur mu?’ Ninem önce anlayamadı. ‘Nereden geliyorsun’ dedi. ‘Türkiye’den geliyorum nine’ dedim. Sonra nine inanılmaz bir duygu yoÄŸunluÄŸu yaÅŸadı. O anı kelimelerle anlatmakta zorlanıyorum. Gözlerinden bir anda yaÅŸlar boÅŸalmaya baÅŸladı ve dizlerine vurarak ‘sen Türkiye’den mi geliyorsun? Senin Türkiye’den gelen ayaklarına kurban, seni bize gönderen yarada kurban. Gel evladım kıl burada. Burası senin evin’ dedi. ‘Burası senin yurdun. Tabi ki kıl kıl’ dedi ve bana sıkıca sarıldı. GözyaÅŸları sel oldu o an. Bu anı unutamıyorum. Büyük duygu seli yaÅŸadım. Beni içeriye aldı ve evindeki en iyi ve ilk defa kullandığı battaniyesini çıkararak yere serdi. Hani insan sevdiÄŸi birisini pamuklara sarmak ister ya. Battaniyeyi serdi ve bana ‘namazını kıl’ dedi. ‘Ben de seni seyretsem olur mu ?’ dedi. Namazımı kılana kadar beni izledi ve sonunda beraberce dua ettik. Dedik ki, ‘İnÅŸallah rabbim bize gösterecek. Allah’ın izniyle güzel ÅžuÅŸa’mızda Zengezur’umuzda ve Kelbecer’imizde ve diÄŸer iÅŸgal altındaki azadlığı bekleyen bütün topraklarımızda beraberce namaz kılacağız. Ä°nÅŸallah şükür namazlarında beraberce dua edeceÄŸiz’ dedik.

-“Türkiye’nin yaptığı kardeÅŸliÄŸi hiçbir zaman unutmayacağız.”

Orada inanın ülkemizin ay yıldızlı bayrağına karşı o kadar büyük bir sevgi seli var ki anlatamam. Sokaklarda, caddelerde, arabalarda, lokantalarda, masalarda, pencerelerde hep ay yıldızlı bayrağımız Türkiye sevinci, Türkiye sevgisi, Türkiye duası çok dikkatimi çekti. ‘Biz kardeÅŸ Türkiye’mizin yaptığı kardeÅŸliÄŸi 44 günlük muharebede bize verdiÄŸi desteÄŸi hiçbir zaman unutmayacağız’ diyorlar. ‘Gerçek kardeÅŸlik buydu ve bu kardeÅŸliÄŸi Türkiye bize sonuna kadar gösterdi’ diyorlar. Biz de dua ediyoruz ki, iÅŸgal altında olan topraklarımız azadlığa kavuÅŸsun ve biz de yine gidip oralarda o güzel toplantıları yapalım. Şükür namazlarını ninemizle beraber kılalım. Ayrıca Türk dünyasının birliÄŸi, ata yurtlarının gücü, Türkiye’mizin gücü hep ilelebet payidar olsun.”

Daha Fazla Haber